Page 101 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 101
[1052] 92 / HAM KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
dergâhına vardığında bayram günü idi. Şam’da bir müddet kaldıktan sonra Mek-
İşte Müderris Numan’ın adının bugün a- ke ve Medine’ye giderek hac vazifesini
nıldığı şekilde ün kazanması, bu buluşma yerine getirdiler. Dönerken Adana vila-
sebebiyledir. Hamideddin o zamana ka- yeti Ceyhan nehrinin kenarında Sis
dar adı Numan olan misafirine, “Bu bu- Kalesi’nin dağ köyünde Nebi Sufi’nin e-
luşmamız vesilesiyle her iki bayramı bir vinde konakladılar.
arada yaptık, bugün bayramdır. Sevine- O sırada Anadolu’da da birtakım siyasi
lim ve bundan sonra Numan olan adınız gelişmeler yaşanmaktaydı. Bunlardan en
Bayram olarak anılsın” dedi. önemlisi, Ankara Çubuk Ovası’nda mey-
Hacı Bayram Velî, şeyhi Hamideddin ile dana gelen savaşta Yıldırım’ın Timur’a
birlikte birçok sohbetlerde bulundu, tari- yenilmesidir (1402). Ankara Savaşı’nın
kat ve tasavvuf üzerine görüş alışverişi sona erdiği günlerde Hâmid-i Velî ve
yaptılar. Kaynakların belirttiğine göre Hacı Bayram Anadolu’ya dönmek iste-
Hamideddin, Hacı Bayram’a zahir ilim- diyse de, Timur’un ulema ve şeyhleri
lerle uğraşan ulemanın öbür dünyadaki zorla Asya’ya sürüp götürmek istediğini
hâl ve durumlarını, ayrıca bâtın erbabı- haber alınca bir müddet Darende’de kal-
nın öbür dünyadaki hâl ve durumlarını dılar ve Hıdırlık Mahallesi’nde bir zaviye
bir kerametle göstererek, “Sen hangisini kurarak halkı irşatla meşgul olmaya de-
istersen onu seç” dedi. Hacı Bayram Velî, vam ettiler.
gönül gözüyle baktığında, zahirî ilim a- Mir’ât-ı Kayseriyye’de belirtildiği üzere
damlarının öldükten sonra bir toz olup o yıllarda Kayseri’de tasavvufun irşat ma-
havaya savrulduklarını ve yok oldukları- kamında Seyyid Zeynelâbidin Ali bulun-
nı, bâtınî ilimle uğraşanların ise her şey- maktaydı. Bu nedenle Hamideddin, An-
den önce bedenen ölseler de ruhen öl- kara Savaşı sona erip Timur’un etkisi a-
mediklerini, insanların gönlünde yaşayıp zalınca Hacı Bayram Velî ile birlikte
gittiklerini gördü. Yine bunların vücutla- Kayseri’ye değil, Aksaray’a döndü. Çün-
rını dinlendirdikleri yerler ise, sadece bir kü Aksaray, o dönemler Anadolu’nun
nişandan ibaret olmayıp daima ziyaret sayılı ilim, irfan merkezlerindendi. Diğer
edilerek huzur bulunan yerler olarak kal- yandan dergâhlarının boş kaldığını gören
maktaydı. Hacı Bayram Velî, şeyhi Darendeliler Hamideddin’e geldiler ve
Hamideddin’in açtığı zahir ve bâtın erba- dergâha bir şeyh atamasını istediler. Bu-
bı hakkındaki merhaleleri görünce, zahirî nun üzerine Hâmid-i Velî, âlim ve fazıl
ilimlerin bilgisini taşımanın bâtın ilmiyle bir şahsiyet olan küçük oğlu Halil Taybî’yi
tamamlanacağını anladı. Daha önce oku- Darende’ye halkı irşat için yolladı. Halil
duklarıyla burada yaşadıklarını birleşti- Taybî’nin Darende dergâhında Pir oldu-
ren Hacı Bayram Velî, bu bilgiler ışığın- ğu bazı vesikalarla doğrulanmaktadır.
da, tasavvuf erbabının iç zenginliğine ve Hâmid-i Velî’nin küçük oğlu Yusuf-ı
hoşgörüsüne hayran kaldı. Hakikî de tanınmış bir sufidir. Muham-
Künhü’l-Ahbâr’da da anlatıldığı gibi bu mediye tarzında Hakîkînâme isimli iki
gelişmelerden sonra Hacı Bayram Velî, cilt divanı, Türkçe Metaliu’l-İman ile
Kayseri’de Şeyh Hamid’in vasıtasıyla ta- Muhabbet-nâme adlı eserleri vardır.
savvufa intisap etti ve onun müridi oldu. Aksaray’da “Güzel Baba”, “Hakikî Ba-
Ayrıca, Halvetilik’te en başta yerine geti- ba”, “Baba Yusuf” isimleriyle anılan ve
rilmesi gereken görevlerden birisi olan şiirlerinde “Hakikî” mahlasını kullanan
halvethaneye girerek kırk gün çile çıkar- Yusuf-ı Hakikî, M 1487’de vefat etti. Me-
dı; şeyhinin elini öperek nasip aldı. O zarı Aksaray’da Güzel Baba Sokağı’ nda-
günden sonra Hacı Bayram üç yıl boyun- dır.
ca şeyhinin yanından hiç ayrılmadı. Bu Bu sırada gerçekleşen ilgi çekici bir olay
esnada Hâmid-i Velî ile Hacı Bayram hac da, Şeyh Bedreddin ile Hâmid-i Velî’nin
ibadetini de birlikte ifa ettiler. Hac yolcu- Konya’da görüşmesidir. Bedreddin’in
luğunda ilk durakları Şam oldu. İkisi de oğlu tarafından kaleme alınmış bulunan