Page 100 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 3
P. 100
KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹ HAM / 91 [1051]
ri kayıtlardan, Bursa’da iken Somuncu
Baba, Hacı Bayram Velî, Emir Buharî ve
ilim sahibi birçok ulu kişinin birbirleriyle
yakın ilişki içinde bulunduğu anlaşılmak-
tadır. Somuncu Baba ve Hacı Bayram
Velî’nin Bursa’dan ayrılmalarının bir se-
bebi de, birkaç yıl içinde Bursa’da düze-
nin bozulması, Osmanlı sarayındaki ya-
şantının âlimlerin ve erdemli kişilerin
hoşuna gitmeyişidir. Nitekim Molla
Fenarî de Yıldırım Bâyezid’e küserek
Konya’ya gitmiştir.
Bursa’da günümüzde Molla Fenarî Ma-
hallesi’nde bahçe içinde küçük bir oda ve
yanında az yüksekte bir fırın bulunmak-
tadır ve halk burayı Somuncu Baba’nın
çilehanesi ve fırını olarak ziyaret eder.
Hâmid-i Velî’nin Kayseri’ye yerleşmesi
Hâmid-i Velî Bursa’dan ayrılınca doğdu-
ğu yer olan memleketi Kayseri’ye yerleş- Akçakaya Şeyh Hâmid Camii (Özbek-Arslan, KTKVE)
ti. Onunla fikir ve gönül birliği içinde
bulunan ve Bursa’dan birlikte ayrılan ken buldu ve kendisi de talebelerin arası-
Hacı Bayram Velî ise Ankara’ya döndü na katılarak verilen dersi dinlemeye baş-
ve Kara Medrese’de tekrar müderrisliğe ladı. Müderris Numan bu derste talebele-
başladı. rine yazı ilimlerini öğretmekteydi.
Şeyh Hamideddin bundan böyle ilim ve Ders bittikten sonra Hacı Bayram Velî,
tasavvuf yönü ile tanındı. Kayseri’ye yer- ders esnasında geldiğini gördüğü misafi-
leştikten sonra Hunat Hatun Medresesi* rinin yanına gitti ve ona “Hoş geldin sefa-
doğusunda bulunan dergâhını kurdu ve lar getirdin” dedikten sonra nereden gel-
burada Halvetîliği yaymaya başladı. diğini ve niçin geldiğini sordu. Şücaed-
Dergâhında müritlerine tasavvufi eğiti- din, Kayseri’de Şeyh Hamideddin’in
min inceliklerini öğretmekle meşgul ol- dergâhından geldiğini, adının ise
du. Fakat o zamanlar Numan ismiyle bir Şücaeddin-i Karamanî olduğunu ve şey-
müderris olarak tanınan Hacı Bayram’la hinin onu Kayseri’ye dergâhına davet et-
da münasebetini kesmediği anlaşılmak- tiğini söyledi. Anlatılanları dinleyen mü-
tadır. Nitekim çok geçmeden Hamided- derris Hacı Bayram Velî, “Nice zamandır
dinden ve kendisinden sonra Hacı Bay- bizim içimizde oluşan sıkıntı bundan
ram Velî’nin de bu yolun ışığını daha da dolayı meydana gelse gerektir” diyerek
kuvvetlendireceğini bildiği için, “Şüca, hemen mi gidelim, yoksa bayram-
Şücaeddin-i Karamanî’yi Ankara’ya yol- dan sonra mı gidelim” diye sordu. Şüca-
layarak Hacı Bayram’ı Kayseri’ye davet eddin, “Efendim, siz nasıl münasip gö-
etti. Şücaeddin-i Karamanî Ankara’ya rürseniz öyle olsun” dedi. Hacı Bayram
geldi ve Hacı Bayram Velî’nin nerede ol- “Şüca, davete hemen icabet gerekir” di-
duğunu öğrenmeye çalıştı. Şücaeddin-i yerek yol hazırlığını tez elden yapmaya
Karamanî, Hacı Bayram Velî’nin Kara başladı ve Kayseri’ye gitmek için yola
Medrese’de talebelerine ders okutmakla koyuldu. Yolculuk esnasında uğradığı
meşgul olduğunu ve onu medresede bu- yerlerdeki büyük evliyaların mezarlarını
labileceğini öğrenince Kara Medrese’ye ziyaret etti ve nihayet Kayseri’ye Şeyh
vardı. Şücaeddin medreseye gittiğinde Hamid’in dergâhına vardı.
Hacı Bayram’ı talebelerine ders okutur- Hacı Bayram Velî, Somuncu Baba’nın