Page 243 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 243
[714] 234 / ERM KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
terzilikte usta idiler. En ünlü terziler Er- gesidir. Ermeni kadınların başörtülü,
menilerden çıkardı. Kayserili ev hanım- makyajsız kiliseye gitmeleri bunun bir
ları kanaviçe işlemeyi, “aşmakarna” de- başka göstergesidir.
nilen makarna ve erişte kesmeyi, halı ve Kayseri Ermenileri arasında Türklerle
kilim dokumayı yine Ermeni ev hanımla- kültürel etkileşim öyle bir boyuta ulaş-
rından öğrenmişlerdir. Kayseri’nin ünlü mıştır ki Türkçe, Ermeniler arasında yay-
ketesi de Ermeni mutfağına ait yemekler- gın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
den biridir. Hatta şehir içindeki Ermeniler kendi dil-
Hemen her dönem Kayseri’de ticaret ve lerini unutmuşlardır. XIX. yüzyıl sonla-
sanayi hayatında Ermeni cemaati önemli rında sadece Efkere*, Gesi*, Balagesi, Ni-
bir yer tutmuştur. Özellikle XIX. yüzyılda ze, Muncusun* ve Derevenk* köylerinde
şehrin ticarî hayatının neredeyse tama- yaşayan Ermeniler kendi dillerini konuş-
mını elinde bulunduran Ermeniler, şehir maktadır. Diğer yerleşim yerlerine göre
nüfusunun en zengin kesimini oluştur- Ermeni kültürünü daha saf yaşadığı dü-
muştur. şünülen Efkere’de bile Türkçe ile karışık
XIX. yüzyılda Kayseri nüfusunda ortala- bir Ermenice konuşulduğu kayıtlarda yer
ma 30.000 nüfusla önemli bir yer tutan almaktadır. Ermeniler arasında Türkçe o
Ermeniler, kültür hayatında da bu önem- kadar benimsenmiştir ki kaleme aldıkları
lerini devam ettirmişlerdir. Bunun en ba- edebî yazılarda Ermenice tamamen unu-
riz göstergesi 1910 yılında Kayseri’de ya- tulmuş, birçok Ermeni şairi Türkçe şiirler
yınlanan iki önemli gazeteden birinin Er- yazmaya başlamıştır.
meni cemaatine ait olmasıdır. Güros De- Ermenilerin Türkçeden etkilenmesi sa-
velyan tarafından kurulan Majak (Maza- dece edebiyat ve günlük yaşamda kullan-
ka) adlı bir matbaada -bugün elimizde bir dıkları kelimelerle sınırlı kalmamış; al-
nüshası olmasa da- Hayg* adlı bir Erme- dıkları isimlerden, kilisede yaptıkları du-
ni gazetesi çıkarıldığı bilinmektedir. aya, mezar taşlarına yazdıkları dörtlük-
Türkler ise 29 Ağustos 1910 tarihinde lerden söyledikleri türkülere varıncaya
Erciyes gazetesini çıkarmaya başlamış- kadar Türkçe hayatlarının her alanına
tır. Kayseri’de yayınlanan tek Ermeni ga- girmiştir. Mesela Ermeniler arasında “U-
zete Hayg değildir. 1910’da yayınlandığı ğurlu”, “Aslan”, “Eymür”, “Dede”, “Bu-
bilinen Şepor ve 1912’de yayınlanan Nor dak”, “Hüdaverdi”, “Yağmur”, “Eyne-
Şerunt Ermeni sosyal yaşantısı hakkında bey”… gibi isimler Ermenilerin kullandığı
bize fikir verebilecek diğer gazetelerdir. Türkçe isimler arasında sayılabilecek
Kayseri’de yaşayan Müslüman Türklerin çarpıcı örneklerden birkaçıdır.
ve Ermenilerin aile ilişkileri, düğünleri, İki toplumun birlikte barış içerisinde bir-
cenazeleri, kısaca yaşam biçimleri birbi- birlerine karşı saygı besleyerek yaşadıkla-
rine o kadar benziyordu ki din ve millet rının en büyük göstergesi, Kayseri’nin
ayrımının hiçbir önemi yoktu. Aynı şey- Germir Köyü’nde Ermeni asıllı Kazancı-
lere üzülür, aynı şeylerden mutlu olur, oğulları ailesine mensup, filmleri iki defa
hiçbir şeyde ayrılık gayrılık gütmezlerdi. Oscar, beş defa Pulitzer ve bir defa da
Aynı avluda yaşayıp, aynı tarlayı ekip biç- Tony Ödülü’ne layık görülmüş olan dün-
miş, aynı sofrada yemek yemiş, birbirleri- yaca ünlü yönetmen Elia Kazan*’ın baba-
ne kız alıp vermişlerdir. Hatta iki kültür sının Amerika’da ölmeden önce oğluna
birbirine öylesine yakındı ki ayrı dinler- son isteğini dile getirdiği sözleridir. Baba
den olmalarına rağmen ibadet etme bi- Kazan vasiyetinde; “Anadolu’yu bir kere
çimleri bile zamanla birbirine benzemiş- daha görmek istiyorum. Anadolu’daki
ti. Ermenilerin kiliseye ayakkabısız gir- dostlarım beni bekliyorlar. Orada bir a-
meleri, Müslümanların camiye giriş şe- damın bahçesine gitmek istiyorum. İçin-
killerinden etkilenmelerinin bir sonucu- de her çeşit meyve bulunuyor. Kışın da
dur. Yine kilisede halı üzerine diz çöküp tepenin yamacındaki evde oturur, ağaç-
ibadet etmeleri bu etkileşimin bir göster- lara göz kulak olabilmek, iyi bakabilmek