Page 155 - kayseri-medeniyetlerin-besigi
P. 155
seyyaHların GÖZünDen kayseri | Wıllıam ruBruck 155
KayserI In the eyes of travelers | IBn Batuta
WILLIAM RUBRUCK IBN BATUTA
(1253–1254) (1332–1333)
1243 Kösedağ Savaşı’ndan sonra Kayseri on günlük bir direnişin The famous traveler Ibn Batuta who came to Kayseri in H.732 /
ardından Moğolların eline geçti ve büyük tahribata uğradı. 1253–1254 A.D..1332 tells about city and administration:
yıllarında Moğol yağmasının harap ettiği şehri gezen William Rubruck, “This is in the hands of the Iraqi ruler and one of the largest cities in
istila ve yağma sırasında diğer eserler gibi, kiliselerin de tahrip edildi- Anatolia. As well as some Iraqi soldiers, one of the ladies of Alaeddin Eretna
ğini yazar. Kilise olarak, sadece Büyük Basil Kilisesi’nin adını vermiştir. Bey, lives here. This woman is the best and virtuous woman. She has also
kinship with the Iraqi Sultan. She is called 'Aga'. The word is meant to be 'big'.
IBNI BATUTA Anyone close to the Sultan is given this title. The real name is Taga Hatun.
(1332–1333) When we went to her place, she ordered to prepare meals, greeted us and
H.732/M.S.1332’de Kayseri’ye gelen ünlü seyyah İbni Batuta, kent said good things. When we were leaving, she apologized to us by sending a
ve idaresi hakkında şunları söyler: perfect horse, a hilate, and some money to the harness of one of his slaves.”
“Burası da Irak hükümdarının elinde olup, Anadolu’nun en büyük The traveler, who left Taga Hatun, was welcomed for a time at the
şehirlerinden birisidir. Irak askerlerinden bir kısmı burada bulunduğu gibi, place of Ahi Emir Ali. It is known that this person is in an important posi-
anılan Alaeddin Eretna Bey’in hanımlarından biri de bu şehirde oturmakta- tion during the era of Eretna Principality, although there is not much
dır. Bu hatun, en iyi ve faziletli kadınlardandır. Irak Sultanı ile de akrabalığı information available about historical sources. Emir Ali Tomb is located
vardır. Kendisine 'Ağa' diye hitap edilir. Ağa 'büyük' manasına gelmektedir. on Erciyes in the south of the city today. Ibn Batuta speaks of praise from
Sultana yakınlığı bulunan herkese bu unvan verilir. Asıl adı Taga Hatun’dur. the brothers, expresses that they are active in the city.
Huzuruna çıktığımızda, bizi ayakta karşılayarak iyi şeyler söyledi yemek
hazırlanmasını emretti, karnımızı doyurduk. Yanından ayrılırken, bize SIMEON FROM POLAND
kölelerinden birisinin vasıtasıyla koşumu mükemmel bir at, bir hilat ve bir (1617)
miktar da para göndererek özür diledi.” Polish Armenian–born Simeon set out to go to Jerusalem on February
Taga Hatun’un yanından ayrılan seyyah, bir süre Ahi Emir Ali’nin 15, 1608, in order to become a pilgrim from Poland's Lemberg city. After
zaviyesinde ağırlanmıştır. Bu şahıs hakkında tarihi kaynaklarda çok he became a pilgrim, he came to Kayseri and stayed here for a month.
fazla bilgi bulunmamakla beraber, Eratna Beyliği Dönemi'nde önemli He tels us surrounded by two layers of walls inside and outside,
bir görevde olduğu bilinmektedir. Emir Ali Türbesi, bugün şehrin the interior of the city are two churches, 500 houses of Armenians, rich
güneyinde Erciyes yolu üzerinde bulunmaktadır. İbni Batuta Ahilerden merchants, and Armenians are usually dealing with tailoring and clothing.
övgüyle bahseder, şehirde etkin olduklarını ifade eder. The traveler describing that there are Armenians in the vicinity of the city
and in the villages also records that many Armenians reside in the town
POLONYALI SIMEON of Develi, which is on the other side of Mount Erciyes, and that there are
(1617) church and priests.
Polonyalı Ermeni asıllı Simeon, 15 Şubat 1608 tarihinde Polonya’nın Simeon says that the houses in the city were made of mud brick, that
Lemberg şehrinden ayrılarak hacı olmak maksadıyla, Kudüs’e gitmek the doors were too small that people go in only by bending and that the
üzere yola çıkar. Hacı olduktan sonra, dönüşte Kayseri’ye gelmiş ve bir city generally looked like a wreck. Along with that; states there are inns,
ay burada kalmıştır. bazaars, shops, jewelery shops. Despite this wealth, Simeon tells us that
İç ve dış olmak üzere iki kat surla çevrili olan şehrin iç kısmında, there are very few people in the area and that Kayseri is affected and
iki kilisenin olduğunu, 500 hane Ermeni’nin bulunduğunu, bunların destroyed because of the Celalîs.
içinde zengin tüccarların olduğunu, Ermenilerin genellikle terzi ve Like many other travelers, Simeon also speaks of Erciyes Mountain
kaftancılıkla uğraştıklarını söyler. Şehrin çevresindeki köylerde de with praise. It is said that it is higher than the “monk mountain” (Uludağ)
Ermenilerin olduğunu anlatan seyyah, Erciyes Dağı’nın öbür yamacında in Bursa and that there is snow on top both in summer and winter.
bulunan Develi kasabasında da bir çok Ermeni’nin ikâmet ettiğini, kilise About the people of the city: “The people of this place are hospitable
ve papazlarının bulunduğunu kaydeder. and they take us to a vineyard every day and welcome us with meals and
Simeon; şehirdeki evlerin kerpiçten yapıldığını, kapılarının çok sweet drinks until the evening. These people are sweet–talking, cunning and
küçük olduğunu, içeri eğilerek ancak girildiğini, şehrin genel olarak witty men, and they are painters at the same time.”
virane göründüğünü söyler. Bununla beraber; hanlar, bedestenler, After Simeon has been in town for a month, he is headed for Ankara.
dükkanlar, çarşı–pazar, kuyumcu dükkanları olduğunu anlatır. Bu The traveler, who travels on the road route of the Kızılırmak river and the
ticari zenginliğe rağmen, çevrede çok az insanın bulunduğunu söyle- Yalnızgöz (Tekgöz) bridge, likens the bridge to the Rialdo bridge in Venice.