Page 51 - kayseride_ticaret_ve_sanayi
P. 51

Kayseri’de Ticaret ve Sanayi
            yapıldığını bize anlatıyor. Boya sanayinde kullanılan ala cehrinin iki kalite olduğunu,
            iyi kalitelinin Ankara’dan geldiğini de belirtiyor.
               Araştırmacı, Hüseyin Cömert’in ifadesine göre; “1872 kayıtlarında Germir’de 15 adet
            bezirhane varmış. Ayrıca şehir merkezinde Kirli Hudeye ait ilaç Kârhanesi (İş yeri),
            çok sayıda Mûytâb (Kıldan eşya yapan) Kârhânesi, Debbağhane, Hasalcı Kârhanesi
            mevcutmuş.”

               1881 yılında Kayseri’ye gelen İngiliz seyyah Tozer, şehrin harabe halindeki görünü-
            müne karşın pazarlarının geniş ve satılan malların da kaliteli olduğundan söz eder.
            Fransız seyyah Vıtal Cuinet (1888-1890), Kayseri Sancağını Merkez, İncesu ve Develi’den
            (Karahisar ve Göstere) oluştuğunu söylemekte. Yine Cuinet’ten öğrendiğimize göre
            Germir, XIX. yüzyılda önemli bir ticaret merkeziymiş. Burada; alçı işletmeleri, bezirhane
            ve çömlek imalathaneleri varmış. Bu ekonomik gelişmişlik burasını aynı zamanda bir
            sayfiye bölgesi haline getirmiş.

               Seyyah C. Barkley (1891) Zincidere’nin çok temiz ve diğer yerlere nazaran daha zengin
            görünüşlü bir kasaba olduğunu bildirmekte. 1874 kıtlığının Zincidere’de de çok şiddetli
            geçtiğini; geçimlerini toprak üzerindeki iaşeye bağlı olarak sürdüren herkesin ve çevre
            köylerdeki yüzlerce kişinin şiddetli açlıktan öldüğünü yine Barkley’den öğrenmekteyiz.
            Barkley’in tespitlerine göre; Kayseri’de buğday, arpa, pirinç, keten yetiştiriliyormuş;
            tepelerin yamaçlarında ve bağlarda elma, erik, ayva ve badem gibi kalın gövdeli ağaç-
            lar varmış; pamuk bölgeden Mersin yoluyla ihraç edilen malların başında gelirmiş;
            yük taşıyanlar, pamuğu boşaltıp geri dönerken yanlarında bakkaliyelik malzeme ile
            dönerlermiş. Manchester ve İsveç keteni, Amerikan mineral yağı ve başka diğer lüks
            ihtiyaçlarda yine bu kanallarla getirilirmiş. Yollar çok bozukmuş gerek Karadeniz ve
            gerekse Akdeniz limanlarına ulaşım bozuk yollardan, dağlar aşılarak yapılırmış.
               17. yüzyılda çarşı, pazar ve sanayi işletmelerinin denetimini kadı yapardı. Muhtesip
            denilen vergi memuru da kadının yardımcısıydı. 18 ve 19. yüzyılda, harp sanayinin
            önemli hammaddesi olan ve barut imalinde kullanılan güherçile üretimi devam etmekte
            ve üretilen bu mallar, İstanbul’da bulunan Baruthane Nazırlığı’na gönderilmekteydi.
            İngiliz Coğrafya Derneği üyesi John Hamilton seyahatnamesinde; Vezir Hanı’nda satılan
            malların arasında enfiye kutuları, cam boncuklar, Kızıldeniz’den deniz kabukları, eğersiz
            koşum takımı, süslü ipler, makas, kağıt ile çok kötü kaba işçilikli Alman ya da Rus asma
            kilitlerden söz eder. Bunların çoğunun, Triesten’den (Dresten) geldiğini belirtir (1835).
               “18. yüzyılın sonlarında Kayseri’ye gelen bir yabancı seyyah Talas’taki ticari hayatı
            şöyle tasvir etmekte: ‘Kayseri ve Talas’ta ülkenin dört bir yanına ticari eşya taşıyan deve
            kervanlarının gidip gelişinden yollar görünmez olurdu. Kayseri tüccarları kervanlarını
            İzmir’e, Tahran’a, Şam’a, hızlı bir şekilde emniyet içinde getirip götürürler. Taş ve ağaç


                                                                                    51
   46   47   48   49   50   51   52   53   54   55   56