Page 58 - kayseriden_kopan_turku
P. 58

karşılıklı konulmuş iki ayrı yataktadırlar anne ve babası. Yorgun, solgun iki yüz. Serumlar. İlaçlar. Muazzez
                          Hanım’ın dudağının kenarında yine o kahredici, bitip, tükenmek bilmeyen, gittikçe kalınlaşan kan şeridi vardır.
                          Koyu kan şeridi.

                          Sürekli gelmeye başlayan, sımsıcak, kalın kan şeridi.
                          Necati Bey’in vücudunun çeşitli yerlerinde, o bir türlü iyi olmayan, iyileşmeyen, iğne, ilaç fayda etmeyen,
                          gittikçe azgınlaşan yaralar vardır.
                          Ellerini öperler.

                          Gönüllerini alırlar.

                          Ve…
                          Onlar ererler muradlarına…



                          İLK ÇOCUKLARI NURDAN’IN DOĞUMU
                          Ahmet Gazi, hayırlı damattır. Vefalı damattır. Kayınpederini, kayınvalidesini sürekli taşır hastanelere. Sır-
                          tında çıkarttır en üst katlara. Bu arada İnci Gazinosu’nda programlarına devam ederler. Çok çalışıyorlardır.
                          Turnelerin birinden geliyorlar, diğerine gidiyorlardır. Aynı akşam iki ayrı gazinoda ya da iki ayrı bahçede
                          sahneye çıkıyorlardır. Halk seviyordur onları.
             58           Onlar da halkı.

                          Evliliklerinin ikinci yılında, Yeni Mahallede, 8. duraktan 2. Durağa, aylığı 80 tl ye yeni bir eve taşınırlar.
                          Neler almaz ki? Mutfak eşyaları, oturma odasına sandalyeler, misafir odasına vitrin, koltuk. Akla ne gelirse
                          alırlar evlerine.

                          Ve Muzaffer Sarısözen…
                          İyi adamdır. Has adamdır. İşinin uzmanı, aşığı, tutkunudur Sarısözen Usta. Altının değerini sarraf bilir derler.
                          Ahmet Gazi’yi çağırır bir gün yanına ve Ona yeniden radyoya dönmesi için teklif yapar. Yıldız Ayhan’ın da
                          “Yurttan Seslere” katılmasının gönlünden geçtiğini söyler. Ancak Yıldız Ayhan’ın öncelikle imtihana girmesi
                          gerekiyordur. Usül, kural, yasa, adı her neyse böyledir ve herkes için geçerlidir. Zaten canlı yayınlarda Türk
                          Halk ve Türk Sanat Müziği için birlikte stüdyoda bulunuyorlardır ve birlikte yayın yapıyorlardır.
                          Kabul eder karı-koca. Ahmet Gazi yuvaya döner. Yıldız, yapılan imtihanda öylesine başarılı olur ki birinci ilan
                          edilir ve girer radyoya. O sıralar askerliğini yapmakta olan, yakın dostları Ahmet Sezgin de askerlik bitimi
                          radyoya girer. 19 Yaşında, bu kökeni Kırım olan, genç kadın, amatörce Türk Sanat Müziği okumaya başlar.
                          Tam iki yıl.

                          “ Dönülmez akşamın ufkundayım vakit çok geç
                          Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
                          -----------------------------------------------------“

                          Yahya Kemal Beyatlı’nın şiiri ve Münir Nurettin Selçuk’un bestesi olan bu segâh şarkı ile insanın ya da bir
                          sanatçının hayatı birden bire değişir mi değişir. Yıldız Ayhan, çoban müziği dediği müziğin içinde, üstelik
   53   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63