Page 60 - kayseriden_kopan_turku
P. 60
Giderler.
Dönerler.
Çok para kazanmışlardır uykusuz geçen gecelerinin karşılığında. Ama Yıldız’ın sağlığı bozulur. Bu, eşi Ahmet
Gazi gelmeden asla uyuyamayan, herkesin sevgilisi, Türk Halk Müziği’nin yeni ve farklı sesi Yıldız Ayhan
hastalanır. Doğum yapmasını önerirler doktorlar.
Yedi yıl sonra hamile kalır ilk çocuğuna, kocasının olduğu gibi kendisinin de ünü gün geçtikçe artan Yıldız
Ayhan, Ahmet Gazi Ayhan’ın sayesinde meşhur olduğunu asla unutmayan, bunu her fırsatta söylemekten
çekinmeyen, başka sanatçılarla çıktıkları Malatya Turnesi’nde aç kaldıklarını, fırıncının ekmek vermemesi
üzerine saz arkadaşlarının parasını oraya bir yere koymak şartıyla ekmek çaldıklarını, yine bir turnede, tek
bir zeytini karı-koca bölüşerek yediklerini, beş gün yatak yüzü görmediklerini, sahneden yollara, yollardan
sahnelere düştüklerini anlatmakta bir sakınca göremeyen Halkın Sanatçısı Yıldız Ayhan.
Öncelikle evinin kadını olduğunu gururla söyleyen, eşinin karşısına bir gün bile çıkıp da; “Ben Yıldız Ayhan’ım.
Ben de para kazanıyorum.” dememiş, konserlerde sürekli, aşırı terleyen ve O bunu bildiği için yanında, Ahmet
Gazi Ayhan için sürekli yedek iç çamaşır bulundurup, sahne arkasında kendi elleriyle değiştiren sevecen
eştir. Düşünceli eştir o.
Evlilikleri için boşanma senaryolarının sıkça yazıldığı, sabırsızlıkla beklenildiği, bugün, yarın özlemle gözlendiği
zamanlarda, birilerinin sahne arkasında tuvaletine domuz yağı sürecek kadar küçülerek büyü yaptıklarını
gördüğünde, eşi ile birlikte, bırak öfkeden deli olmayı, kahkahalar atmasını bilen, asparagas gazete haberlerine
gülücükler gönderen, yuvasını gözbebeğinden daha fazla esirgeyen, koruyan, aileyi mukaddes bilen Yıldız
60 Ayhan’dır o. Bu bağlamda bir gün Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Hanım, bir sohbetleri sırasında şöyle der:
“Ahmet Gazi Ayhan seni büyük bir fanusun içine koymuş ve sen senelerce o fanusun içinde kalmışsın. Kırmaya ve
çıkmaya çalışmamış aksine içinde yaşamak istemişsin.”
Çünkü onun, namusunu düşünen, ilgilenen bir kocası vardır. Çünkü Ahmet Gazi, Onun kocası olmasının
yanı sıra, organizatörü, bağlamacısı, şoförü, tamircisi, çocuklarının babasıdır. Her şeyidir. O, anne adayıdır.
Giydiği daha doğrusu, çoğunlukla kendisinin modelini çizdiği, diktiği sahne kıyafetleri ile Zeki Müren gibi
sahnedeyken elbise değiştirmek gibi yeniliklere açık, eşi Ahmet Gazi ile konserlerini adeta hoş bir gösteriye
çeviren, müthiş ilgi gören, bu yüzden de diğer sanatçıların zaman zaman kıskançlıklarına hatta şikâyetlerine
sebep olan, seyirciye saygılı ve asla bir halk çocuğu olduğunu unutmamış, unutmayacak olan Yıldız Ayhan
bir gün anne olacaktır.
Ve sahnede evli bir kadın, üstelik Kayserili Ahmet Gazi Ayhan’ın eşi olduğunu hiç unutmadığından dahası
inanılmaz bir incelikle, Kayseri Halkı’na saygısından dolayı asla açık elbise giymeyen, giymeyecek olan
sanatçıdır O.
Yıl 1960.
Yıldız Ayhan radyoda çalıştığı sürece hamile olduğunu kimseye söylemez. Söylese bile o yıllarda doğum
izni gibi bir şey olmadığından, insanın iki eli kanda da olsa, kırk bir derece ateşler içinde yanıyor da olsa
gelip yayına katılacak sonra gidecektir. Radyodan kocası ile yorgun, argın ama mutlu döndükleri bir gecenin
ertesi sabahı başlar doğum sancıları.
7 Aralık.