Page 126 - Kültepe Kaniş
P. 126
Prof. Dr. Cahit Günbattı | Kültepe - Kaniş
ù ší-lá-tám ù-lá i-šu / a-wi-lam wa-ši-ra qá-dí-ni-ma / a-wi-lùm a-na-kam É be-tám i-šu ù
10
9
8
a-na e-ri-iš-tí-ku-nu / qá-di-ni-ma i-za-az um-ma ru-ba-um ù ru-ba-tum-ma mu-šé-bi-il 5
12
11
13
15
14 ṭup-pì-im ša iš-tù Ta-wi-ni-a ù-šé-bi 4-lá-ni-ma e-ri-iš-tám a-na be-el nu-ku-ur-tí-a i-za-
16
bi-lu ù qá-qí-dí / i-šé-e-ù ru-a-nim-ma / ù a-hu-ku-nu / lu-šé-er um-ma kà-ru-um-ma
17
18
19
/ li-zi-iz <İGİ> GÍR ša A-šur / li-it-ma ù-ul / ki-ma DUMU a-li-kà a-na i-id / li-li-ik 23
21
20
22
ší-ma-am mì-ma lá iš-ù-mu-ma a-na Ta-wi-ni-a lá ù-šé-bi 4-lu a-na ru-ba-im Ta-wi-ni-
24
25
26
a-i-im a-na e-ri-iš-tí-šu lá i-za-zu-ni ù-ul / ni-nu a-pu-hi-šu / <İGİ> GÍR ša A-šùr lu
29
27
30
28
ni-it-ma a-hu-ni a-na e-ri-iš-tí Ta-wi-ni-a-i-im lá i-za-zu-ni um-ma ru-ba-um ù ru-ba-
33
32
31
tum-ma ša ṭup-pá-am / qá-at-ni ù-kà-lu / ku-nu-tí a-na ma-mì-tim 36 a-ra-de 8-ku-nu /
34
35
a-wi-lam / lá ta-ra-dí-a-nim šu-ma a-wi-lam lá ta-ra-dí-a-nim 1 ma-na a-mu-tám / ù-ul
37
38
41
42
40
39 10 ma-na KÚ.Gİ di-na-nim-ma ù a-hu-ku-nu / lu-šé-er šu-ma / lá ta-da-na-ni-a-tí lá
ta-tù-ra-ma / šu-um-šu lá ta-za-kà-ra a-hu-ku-nu me-et / a-ma-lá ṭup-pì-im ša A-lim ki
45
44
43
kà-ru-um Kà-ni-iš ṣa-he-er GAL i-dí-ni-a-tí-ma İGİ GÍR ša A-šùr ṭup-pá-am ni-dí-in
47
48
46
İGİ A-mur-A-šùr İGİ Ú-ṣur-ša-İštar İGİ DİNGİR-na-da İGİ İ-dí-A-šùr İGİ Bu-za-zu
51
49
50
“ 1-6 Saray Aşşur-taklāku’yu yakaladıktan 2 ay sonra kārum’dan bir heyet saraya çıktı
ve kral ve kraliçeye şöyle söyledi: 7-8 ‘O adam (Aşşur-taklāku) suç işlemedi ve uygunsuz bir
davranışta bulunmadı. Adamı serbest bırakın! 9-12 Bizimle birlikte bu adam burada bir firmaya
sahiptir ve bizimle beraber (her zaman) emrinize amade olacaktır.’ 12-13 Kral ve kraliçe şöyle
cevap verdiler: 13-18 ‘Tawiniya’dan gönderilmiş mektubu getiren ve düşmanımıza istediği
(bilgiyi) götürecek olan ve başımızı araştıracak olan kimseyi buraya getirin ve kardeşiniz
(Aşşur-taklāku) serbest kalsın.’ Kārum şöyle dedi: 19-22 ‘O (Aşşur-taklāku) hazır olsun ve tanrı
Aşşur’un hançeri üzerine yemin etsin veya sizin şehrinizin bir yerlisi gibi (aklanmak için nehre
gitsin. 23-30 Hiç bir şekilde alış-veriş yapmadığına ve Tawiniya’ya (hiçbir şey) götürmediğine;
Tawiniya kralının isteğini yerine getirmeyeceğine dair onun yerine Aşşur’un hançeri üzerine
biz yemin edelim. 30-32 Kardeşimiz Tawiniya (kralının) isteğini yerine getirmeyecek!’ 32-33 Kral
ve kraliçe şöyle cevap verdiler: 34-36 ‘Elimizde bulunan bir tableti yemin için size göndereceğiz.
(Suçlu) adamı buraya getirin! 37-40 Eğer adamı getirmezseniz, 1 mina amũtum veya 10
mina altın verin ve kardeşiniz (Aşşur-taklāku) serbest kalsın. 41-44 Eğer (istediklerimizi) bize
vermezseniz; fikrinizi değiştirmez ve onun adını söylemezseniz kardeşinizi ölü bilin!’ 44-48
Asur şehrinin tableti gereğince, Kaniş kārum’u küçük ve büyük meclisler bizi şahit olarak
belirledi ve Aşşur’un hançeri önünde (şahitliğimiz hakkındaki) tableti verdik. 48-51 şahitler:
Amur-Aşşur, Usur-şa-İştar, İlī-nāda, İdi-Aşşur (ve) Buzazu.” 59
Aşşur-taklāku adlı Asurlu tüccarın tutuklanmasından iki ay sonra sarayda kral ve
kraliçenin huzuruna çıkan kārum’dan bir heyet, tutuklunun mâsum olduğunu söyleyerek,
serbest bırakılması için ricada bulunmuşlardır. Kārum’un savunmasından Aşşur-taklā-
59 C. Günbattı 2000, s. 73-88.
126