Page 73 - Kültepe Kaniş
P. 73
Ekonomi ve Ticarî Hayat | Ticareti Yapılan Mallar
∙ Kalitesiz kalay (annakum massuhum)
Bakır
Bakır (werium; Sumerogram URUDU) Asurlu tüccarların Anadolu’da koloni ağı içe-
risinde yaptıkları ticaretin ana metağı idi. Nitekim birkaç istisna dışında, Asur’a bakır
götürülmediğini görüyoruz. Tüccarlar getirdikleri kalay ve kumaşı bakırla değiştiriyor
36
ve elde ettikleri bakırı yerlilere gümüş ve altın karşılığında satıyorlardı. Ayrıca birbirleri
arasında bakırla da borçlanıyorlardı. Aşağıdaki yaklaşık 195 kg. bakıra dair düzenlenmiş
mukavelede vâdenin yerli usulde belirlenmiş olması dikkati çekmektedir:
“Taritar’dan 4 talent iyi cins bakır ve hematit içermeyen 2 talent 30 mina bakır; toplam 6 ½
talent bakırı İmdilum Salia’nın oğlu İdnāya’dan alacaklıdır. İddi (n)-Su’en’in oğlu Alāhum ve
Ennam- Anum’un haftasından itibaren, İmdilum uşağını Turhumit’e gönderecek. Bakır hasat
zamanına kadar Kaniş’e ulaştırılacak. Eğer (zamanında) ulaştırılmazsa o, kārum’un kararı
gereğince her bir talent için ayda 1 ½ mina (faiz) ilâve edecek. (şahitler)." 37
Çoğu kere yüzlerce kg. ağırlığındaki bakır şehirler arasında eşeklerle (emārum) veya
arabalarla (ereqqum) taşınıyordu. Asurlular arasındaki bir yazışmada, “Puruşhattum’da
bakır için (pazar) uygundur (ı) Biz bir araba kiralayamadık ve (bakırı) Puruşhattum’a getireme-
dik. Eşekleri buraya gönder. Biz onun bakırını Puruşhattum’a getireceğiz.” denilmektedir.
38
Yerli sarayların da bakır ticaretine katıldıkları bilinmektedir. Bir metinde, “Çok sayıda
Eblalı buraya geldi ve sarayda onlara çok (büyük miktarda) bakır tartıldı. Onlar her bir 2 1/3
mina (bakıra 1’er şeqel) ammurum gümüşü ödediler.” denilmektedir.
39
Saray mensupları bakırı kārum dairelerinin aracılığıyla veya doğrudan tüccarlardan
satın alıyorlardı. Saraya sattığı yaklaşık 12 ton bakırın karşılığını uzun bir zaman geçtiği
halde alamayan Asānum Usur-ša-Aşşur’a yazdığı mektubunda şöyle yakınmaktadır:
36 Eski Asur döneminde Asur’da dolaşımda olan bakırın, metinlerde bilgi olmasa da, Ergani’den götürüldüğü
sanılmaktadır. Bkz. J.G. Dercksen 1996, s. 16.
37 ICK 2, 54: [ 4 GÚ] URUDU SİG5 [ša T]a-ri-ta-a[r] [2] GÚ 30 ma-na URUDU [ša] ša-ad-wa-na-am 5
3
2
4
1
la ù-kà-lu ŠUNİGİN 6 GÚ 30 ma-na i-ṣé-er İd-na-a-a DUMU Za-li-a İm-dí-DINGIR i-šu iš-tù
7
10
11
8
9
6
ha-muš-tim ša A-la-hi-im DUMU İ-dí-Sù-en6 ù E-na-ma-nim İm-dí-lùm a-na Tù-ur-hu-mì-it
13
14
15
16
17
12
ṣù-ha-ar-šu / i-ša-pár a-na Kà-ni-ìš / a-na ni-ga-li-im URUDU ù-ša-ak-ša-dam šu-ma [lá] uš-ta-ak-
19
18
20
21
ší-dam [ki-m]a a-wa-at [kà-ri-im 1 1/2 ma]-na. TA [ṣí-ib-tám a-na] 1 GÚ.tim / ù-[ṣa-áb] (Şahitler).
25
24
22
23
(J.G. Dercksen 1996, s. 184).
38 TC 2, 18: …… ki-ma URUDU-i-ù i-na Pu-ru-uš-ha-tim ma-ah-ṣù-ni i-re-qám lá ni-gu5-ur-ma a-na
10
8
7
11
9
Pu-ru-uš-ha-tim lá lu-šé-ri-ib e-ma-ri-i šé-ri-a-ma URUDU-ù-šu a-na Pu-ru-uš-ha-tim lu-šé-ri-ib
12
15
14
13
(J.G. Dercksen 1996, 200).
39 ATHE 32: …… Eb-lá-i-ù ma-<du>-tum i-li-ku-ni-ma URUDU ma-dum i-na É.GAL-lim i-ší-qí-il5-
20
17
19
18
šu-nu-tí-ma KÚ.BABBAR 2 1/3 ma-na. TA a-mu-ra-am ù-ta-e-ru……(B. Kienast 1960, s. 47).
21
22
73