Page 69 - Kültepe Kaniş
P. 69
Ekonomi ve Ticarî Hayat | Ticareti Yapılan Mallar
Mezopotamya’da kralî sürülerle ilgili bilgiler özellikle Eski Babil devri mektuplarında
geniş yer tutmaktadır. Bu mektupların bazıları koyunların kırkılması hakkındaki konu-
ları içermektedir. Mezopotamya’dan Anadolu’ya ihraç edilen malların başında çeşitli
kumaşların gelmesi, bu zengin koyun varlığı ile açıklanabilir. Yün saraylar için büyük
bir gelir kaynağı olduğu içindir ki, krallar koyunların zamanında ve uygun bir biçimde
kırkılması üzerinde titizlikle durmaktadırlar. Mari kralı Yasmah-Addu’ya gönderilmiş
bir mektup (ARM 5, 67) bu konuda güzel bir örnektir. Mektupta şöyle denilmektedir:
“Kral, Adad-zikkalamma’yı koyunların kırkılması için Alimma şehrine gönderdi. O şöyle
dedi: ‘Sen git Lāqipum oraya gelinceye kadar koyunlar yıkansınlar.’ Ben şimdi buraya geldim
fakat (koyunları) kırkan bir işçi bile yoktur. Koyunlar kırkılmamıştır. Hasidānum dün buraya
150 işçi gönderdi. Bu kadar çok koyun 150 işçi ile mi kırkılacakı Beyim, Hasidānum’a sert bir
emir göndersin ki, o bana (daha fazla) işçi göndersin ve Tamakumeni’ye ait işçilerden 300-400
işçiyi iki günlük azıklarıyla birlikte alsın ve beyimin emri üzerine buraya göndersin ve üç gün
(boyunca) kırksınlar.”
Görüldüğü gibi mevcut koyunlar yaklaşık 500 kişi tarafından üç gün boyunca
kırkılacaktır. Kaba bir hesapla kırkılacak koyun sayısının 10 binden fazla olduğunu
söyleyebiliriz.
Eski Babil kralı Hammurabi’nin sarayın sürülerinden sorumlu Sîn-iddinam’a yazdığı
mektuplardan birisinde (LIH 25), üç kişinin, koyunların kırkılması için kendilerine bin
işci tahsis eden Sîn- iddinam’ı Hammurabi’ye şikâyeti dile getirilmektedir. Hammurabi
Sîn-iddinam’ı “Bütün işçileri görevelendir ki, (koyunların) kırkılması çabucak bitirilsin” diye
uyarmaktadır.
Bildiğimize göre Kültepe tabletlerinde sadece bir yerde (Kt. f/k 49) koyunların kır-
kılmasından söz edilmektedir.
Yün (šaptum) Koloni devrinde ticareti yapılan mallar arasında ilk sıralarda bulunu-
yordu. Kaniş ve mutlaka diğer krallıkların yün ticaretinden büyük gelir sağladıklarını
22
söyleyebiliriz. Asur’dan Kaniş’e gelen işlek bir yol üzerinde bulunan ve Elbistan civarında
aranan, başta Luhuzattiya olmak üzere Mama ve Timelkiya, yün piyasasının çok canlı
olduğu şehirlerdi. Bir metinde (BIN 6, 176) Luhuzattiya’dan 5335 mina (yaklaşık 2,660 kg.)
yün alındığından söz edilmektedir. Bir şeqel gümüşe yaklaşık 3 kg. yün satın alınıyordu.
Yâni 1 kg. yünün fiyatı 2,5 gr. gümüştü. Tüccarlar satın aldıkları yünü Anadolu’nun diğer
şehirlerine ihraç ediyorlardı.
Bazı metinlerde “yün Asur’da pahalıdır” (šaptum ina ālim waqrat) sözü geçmektedir.
Yünün Asur’da pahalı olması doğrudan arz-talep meselesiyle ilgili olmalıdır. Anadolu’ya
22 Yün ticareti hakkında bilgi için bkz. K.R. Veenhof 1972, s. 130-143; J.G. Dercksen 2004, s. 183-189.
69