Page 71 - Kültepe Kaniş
P. 71

Ekonomi ve Ticarî Hayat | Ticareti Yapılan Mallar
                                               Kalay
               Kalay (annakum; Sumerogram AN.NA) tüccarların Anadolu’da pazarladıkları mallar
            içerisinde ilk sırada idi. Metinlerde sadece kalaya olan ihtiyaçtan bahsedilmesi önemli-
            dir. Asurlular’ın Afganistan, Özbekistan ve Tacikistan gibi uzak ülkelerden çok büyük
            çapta kalay ithal etmelerinin  nedeni Anadolu’daki bu madene olan büyük taleple
                                      30
            ilgili olmalıdır.
               Asur ile Anadolu şehir krallıkları arasında yapılmış antlaşmalarda, Asurlu tüccarlara
            tanınan ayrıcalık ve verilen tâvizlerin başta gelen sebebi kalaya sahip olma arzusundan
            kaynaklanıyordu. O devirde kapların kalaylandığına veya kalayın başka bir amaçla
            kullanıldığına ait hiçbir bilginin bulunmadığı dikkate alınırsa, kalayın sadece bakırla
            karıştırılıp tunç elde etmek için kullanıldığı açıktır. Ticaretinin yapılmadığını bildiğimiz
            tunç bazı eşyaların ve daha çok da silah yapımında kullanılmak üzere imâl edilmiştir.

               Asur’dan hareket eden kervanların taşıdığı kalaydan 1/120 nispetinde “çıkış vergisi”
            (waşītum) alınırdı. Kervandaki her bir eşek kaba bir kumaşa sarılarak mühürlenmiş 65
            kg. kalay taşırdı. Bu denk (šuqlum) içersinde 5 ile 15 mina arasında değişen ağırlıkta
            kalay bulunan riksum denilen, yine mühürlenmiş demetler bulunurdu.  Mühürlü kalay
                                                                        31
            dışında kervan yönetcisinde yolda yapılacak harcamalar için “el kalayı” (annak qātim)
            denilen bir miktar kalay bulunurdu. Kervanların geçtiği şehirlerde kalayla “yol vergisi”
            (dātum) ödenirdi. Bir antlaşma metninin ikinci tabletinde, Fırat üzerindeki Hahhum’dan
            geçen kervanlardan ne kadar yol vergisi alınacağı hakkında şöyle denilmektedir:
               “Baban gibi, yukarı gelen (her) kervandan 12’şer şeqel kalay alacaksın. Baban gibi, (her)
            aşağı giden (kervandan) eşek başına 1 ¼’er şeqel gümüş yiyeceksin. Daha fazla bir şey alma-
            yacaksın.” 32
               Görüldüğü gibi, yol vergisi olarak Asur’dan Anadolu’ya gelen kervanlardan eşek
            başına kalay alındığı halde Asur’a giden kervanlardan gümüş alınmaktadır.
               İki mektupta kalayın Anadolu’da, neresi olduğunu bilemediğimiz Aşağı Ülke (māt
            šapiltim) üzerinden getirildiği bildirilmektedir. Bunlardan birisinde şunları okuyoruz:







            30  J.G. Dercksen 2005, s. 19.
            31  K.R. Veenhof 1972, s. 30-33.
            32  Kt. n/k 794:   ki-ma a-bi-kà-ma   i-na e-li-tim   e-li-tim 12 GÍN.TA   AN.NA ta-lá-qé i-na   wa-ri-tí-im 1
                                               19
                                                             20
                                                                            21
                                     18
                        17
               ¼ GÍN.TA KÚ.BABBAR   i-na e-ma-ri-im   ki-ma a-bi-kà ta-kà-al   wa-at-ra-am mì-ma   lá ta-lá-qé….
                                22
                                                                            25
                                            23
                                                             24
               (S. Çeçen- K.Hecker 1995, s. 85).
                                                                                     71
   66   67   68   69   70   71   72   73   74   75   76