Page 121 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 121
doğruluk adına hiç bir şeyine rastlanmamıştı. Artık o
baskın olayından sonra Boncuk Kuyu’ya inmezdi.
Başka yerleri, belki de Eğri Kaya’yı mekan tutardı.
Eğri Kaya, Küçük Yılanlı Dağı’nın orta yerinde ki
göğüste dikilip duruyordu. Orası vadiye hakim ve
vadide sinek kımıldasa görünürdü. Hacı, Eğri Kaya’da
akşam karanlığına kadar kalıyor, sonra sırra kadem
basıyordu. Ahmet Efendi adamın peşine düşüp,
karanlıkta bile olsa takip etmeyi çok istiyor, fakat
karanlıkta ve üstelik bu dağlık yerde adam nasıl takip
edilir, bir türlü kestiremiyordu. Karanlık ve arızalı
arazide, eşkıya her an kendisini pusuya düşürebilirdi.
Bölgede akar veya kaynar su yoktu. Koyun Baba
Kuyusu evlere hayli uzaktı. Bu yüzden hayat kaynağı
suyun zerresi ziyan edilmez, eller bile birkaç kadife
çiçeğinin bulunduğu çiçeklikte yıkanır, suyun ziyan
olmamasına özen gösterilirdi. Kar kuyularının haznesi
öyle çok büyük değildi. Bir kaç murabba su alır ve o su
damla damla kullanılırdı.
Kar kuyularına bazen yılan, köstebek, kuş ve benzeri
bir canlı düşerdi. Bu nedenle su kokuşur, bozulur, hem
de bitlenirdi. İnsanlar bu suyu bile ziyan etmezler, yine
suyu son damlasına kadar kullanırlardı. Çaresiz
insanlar kokmuş suyu içerler ve hayvanlarda o sudan
faydalanırdı. Bazen bu su bile tükenir ve evler
tamamen susuz kalırdı. İşte bu türlü durumlarda,
Boncuk Kuyu’dan insanlar yararlanır, haznesi daha
büyük olan Boncuk Kuyu’dan yapana, yaptırana dualar
ile evlere su taşınırdı.
Boncuk Kuyunun yontu taşından kocaman bir ağızlığı
ve ağızlığa bağlı bir zinciri vardı. O zincire tutturulmuş
su kovası ile kuyudan çekilen su evler için hayat
kaynağı olurdu. Kuyunun ağızlığının bulunduğu yer,
hayli geniş bir alandı ve kuyunun sekisi denirdi. Sekinin
113