Page 123 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 123
kıstıracaktı. Gündüzleyin Jandarma kollarını gören
eşkıya tedbirini alıyor ve bu yüzden eli boş dönüyordu.
Pusuyu geceleyin kuracak ve şafağı bekleyecekti.
Aslında plan mükemmeldi ve sonuç verecek gibi
görünüyordu.
Oysa o günlerde Yunus’un kuyusunda ve komşu
kuyularda su kalmamıştı. Her yıl bu mevsimde, Boncuk
Kuyu’daki su imdada yetişir ve insanlar Boncuk
Kuyu’daki su ile mevsim sonunu getirirdi. Yunus Çavuş
bir kaç kere Çiloğlu’nun kuyusundan su almış, fakat
onlarında suyunun azaldığını görmüştü. Onlara daha
fazla yük olmak istemiyordu. Fakat Ahmet bir kaç kere
kendi eliyle, kuyularından çektiği suyu getirmiş, Yunus
Çavuş’un karşı koymasına rağmen su dolu kovayı
sekiye koyup gitmişti.
Su işine bir çare bulmak gerekiyordu. Boncuk Kuyu
da su öylece duruyordu. Fakat eşkıya korkusu
yüzünden kimse kuyuya inemiyordu. Yunus Çavuş’un
birden aklına geldi. Eşkıya rezili gece de gündüz de
artık kuyuya gelmiyordu. Gündüz belki yukardan ateş
ederdi ama geceleyin bunu yapamaz ve kuyunun başı
büyük bir ihtimal ile boş olurdu. Geceleri kaybolup
gidiyor, şimdi şafakla beraber Eğri Kaya’da ortaya
çıkıyordu.
Tehcir kolunun soyulmasına engel olan Yunus
Çavuş’a, Hacı daha çok diş biler olmuştu. Yunus
Çavuş bunu seziyor ve tedbiri elden bırakmıyordu.
Fakat susuzluk belası her şeyden beterdi. Susuzluk
her türlü tedbiri elden bıraktırıyor, buna bir çare bulmak
gerekiyordu. Tüm niyettekiler susuzluktan yanıyordu.
Buna çare Boncuk Kuyu’dan su almaktı. Oysa
masallardaki gibi, Boncuk Kuyu’yu mekan tutan
canavar korkusu yüzünden, Boncuk Kuyu’ya kimse
inemiyordu.
115