Page 14 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 14

Adana’ya, Diyarbakır’a giden yolcuları buralarda
                                  soyardı. Fakat Harami Deresi Boğazı, Kulaklı
                                  Bağları’na hayli uzak ve orayı tutan eşkıyalar, üzüm
                                  bağlarına  gelmez, Gavur Hacı’dan korkar, onun
                                  bölgesine girmezlerdi.
                                      Sallı Bayır’dan Boncuk Kuyu’ya  ve Ak  Ev’e kadar
                                  uzanan vadide bağlar ve evler sıralanıyordu. Evler, kurt
                                  ağızlı ötmeler, tollar ve tokanalardan ibaretti.  Bazen
                                  zerzembi ve ahırı olan evler de olurdu. Fakat zerzembi
                                  ve ahırı olan evler daha varlıklı insanların evleriydi.
                                  Genel olarak tolların önündeki sekiler, kumla kaplıydı.
                                  Yaz günleri sekilere yataklar  serilir ve çıkan tatlı
                                  rüzgarda insanlar yıldızlara baka baka uyurdu.
                                      Yan  ve  arka  tarafı kapalı kurt ağızlı ötmeler bir
                                  başka çeşit yapılardı.  Tollar, sekiler, köşkler yastık
                                  taşları ile çevriliydi. Evlerde kapı, pencere bulunmaz ve
                                  kimsenin kilit altında saklayacak eşyası olmazdı. Ahali
                                  bir özlemden olsa gerek, iki veya üç tarafı kapalı, kapı
                                  ve penceresi olmayan harçsız, kuru taştan yapılara
                                  köşk derdi. Toprak damlı bu yapılar onların en değerli
                                  varlıkları  idi.  Ahali    köşklerinde,   sekilerinde,
                                  tokanalarında, tollarında üzüm vaktini bekler, üzümden
                                  elde ettikleri ile  kışı geçirmeye hazırlanırdı. Dut
                                  kuruları, kayısı kuruları, dut pestilleri, pekmezler,
                                  köfterler, o ahalinin  en baştaki yiyecekleriydi. Bu
                                  yiyecekler    olmadan     kışı    geçiremeyeceklerini
                                  bildiklerinden, ölüm pahasına bağları bekler, bir salkım
                                  üzümü ziyan etmez, içi akrep ve bazen de yılanların
                                  ziyaret ettiği harçsız yapılarda, insanlar pekmez
                                  vaktinin özlemi ile yaşardı.
                                      I9I4  yılının, üç Temmuzunda seferberlik ilan edildi.
                                  Hemen hemen eli silah tutan herkes askere alındı.
                                  Devlet düzeni alt üst oldu ve etraf toza dumana karıştı.
                                  Askere alınmayanlar, ihtiyarlar, çocuklar ve kadınlardı.


                                                            6
   9   10   11   12   13   14   15   16   17   18   19