Page 15 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 15
Aileler bölünmüş, askere gidenlerin gözü arkada,
çocuklarını, kadınlarını yalnızlığa bırakmış, askere
gidenler, düşmanla boğuştuğu gibi, evlerine, yurtlarına
duyduğu hasretlikle de boğuşuyorlardı.
Seferberlikle birlikte her türlü uğursuzluk baş
gösterdi. Yokluk, hastalık, eşkıyalık başını almış gitmiş,
bunlar yetmezmiş gibi bir de Ermeni meselesi çıkmıştı.
Van’da, Erzurum’da ve birçok illerde Ermeniler,
Müslümanları boğazlıyor ve Ermeni komitalarının çok
yakında buralara geleceği ve savunmasız ahaliyi
öldüreceği söyleniyordu. Doğu illerinden gelen haberler
buradaki asker ailelerini hop oturtup, hop kaldırıyordu.
Gerçekten yıllarca beraber yaşadıkları Ermeni
komşular bir garip olmuş, eskisi gibi yürekten komşuluk
yapmıyor, konuşmuyor ve gizli gizli silahlandıkları ileri
sürülüyordu. Buralarda bombalar yapıldığı ve bu
bombaların Anadolu’nun dört bir yanına dağıtıldığı
söyleniyordu.
Ermeniler ve Müslümanlar yüzlerce yıl beraber
yaşamışlardı. Komşu Ermeniler pişen yemeğinden
komşu Müslümanlara tattırır, hastalığında sağlığında
ziyareti eksik etmezdi. Ermeniler, zaman zaman
işsizlere iş çıkartır, iş bulurlardı. Bu sıcak ilgi Ermeni
komitalarının ulaşamadığı bazı Ermeniler arasında
hala devam ediyordu. Ama komita yanlısı Ermeniler
öyle değildi. Alabildiğine ortamı geriyor, hatta
Müslümanlara en ağır hakaretlerde bulunuyordu. Hele
Kapalı Çarşı’daki azgın bir Ermeni, kendisinin iri vücut
yapısına güveniyor, gelen geçen Müslüman’ın
Tanrısına, Peygamberine, ailesine sövüp sayıyor, hatta
çevirip dövüyordu.
Bazen esrarlı kayıplar oluyordu. Özel olarak insan
avına çıkan komitacılar vardı. Avlananlar köyünden
kopup gelen aç ve işsiz köylülerdi. Onları arayıp bulan
7