Page 19 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 19

kaçırmıyordu. Adamın  gür ve uzun sakalı, ona insan
                                  azmanı bir görünüm veriyordu. Mutlaka  dualar,
                                  yakınmalar vardı ama Hacı’nın bulunduğu yerden
                                  sesleri duymuyordu. Hacı, tüfeğini okşuyor, bulunduğu
                                  yerden adamı devirip deviremeyeceğini düşünüyordu.
                                  Fakat adam kimdi, çok merak ediyordu? Birden aklına
                                  geldi. Adam, evin kadını ve kızı ile sarmaş dolaş
                                  olduğuna göre, onların yabancısı değildi. Öyle ise bu
                                  adam kimdi? Kim olabilirdi, ancak evin sahibi olabilirdi?
                                  Birden durumu kavradı. Savaş devam ederken o
                                  burada ne geziyordu? Demek adam asker kaçağı
                                  olmuştu. O da birçokları gibi askerden kaçmıştı demek.
                                  Devlet savaşan askerlere izin vermiyordu. O ise şimdi
                                  evinde ve hasret gideriyordu. Hacı kargaşayı çözmüştü
                                  ama içinden bir ses, Yunus’un kendisi için bir tehlike
                                  olduğunu    söylüyordu.   Fakat    Hacı’nın   şimdilik
                                  beklemekten başka çaresi yoktu. İçindeki canavar ses,
                                  ilk fırsatta  şu asker kaçağını ortadan kaldırmalı
                                  diyordu. Şimdi yapacak bir işi daha çıkmış, Yunus’u da
                                  aklının bir köşesine yazmıştı. Sekide baş belası
                                  Nazmiye kadın da vardı ve adama sarılmış,
                                  bırakmıyordu.
                                       Yunus’un  karısı Möhübe  halı dokuyor, dokuduğu
                                  halılar, para yokluğuna rağmen satılıyordu. Kendisi
                                  mağarasına çekildiğinde, bir kaç kadın  şehre iniyor,
                                  ertesi gün gece yine evlerine dönüyordu.  Şehirde
                                  kaldıkları   gündüz vaktinde,   dokunan halıları
                                  satıyorlardı.
                                      Hacı düşünüyordu. Möhübe’nin mutlak parası vardı.
                                  Bu paralara el koymak için niyetlenmiş, fakat ev bir gün
                                  boş kalmamıştı. Genellikle komşu kadınlar, Möhübe’yi
                                  yalnız bırakmıyor, ev kalabalık oluyordu. O kalabalıkta
                                  Hacı bir  şey yapmayı  tehlikeli buluyordu. Zamanını
                                  kolluyor, kadının parasına mutlaka el koyacağı günü


                                                           11
   14   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24