Page 21 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 21
parayı veriyordu. Möhübe Hanım bu buluşu ile ele
güne avuç açmıyor, en önemlisi kazandığı parayı,
çuval getiren, yardım eden kadınlarla paylaşıyordu.
Onlar da hayatları pahasına Möhübe’ye boş çuval
buluyor, onu koruyordu.
Hacı, kadınların boş çuval taşıdıklarını biliyor, ama
bunun ne işe yaradığını bir türlü kestiremiyordu. Hacı
bir gün bunu anlamayı kafasına koydu. Hatta evi
basmayı düşündü. Şimdi ise evin sahibi evine gelmiş,
hem de diğer evler için tasarladıklarına engel birisi
ortaya çıkmıştı. Yunus belki de koca gövdesine
güveniyordu. Fakat onun hakkından bir kurşun gelirdi.
Yunus vakitsiz bir zamanda, Ahmet’ in askere gideceği
zaman gelmişti. Kim gelirse gelsin, Hacı yine de
istediğini yapacaktı.
Hacı’nın evin sekisinde gördüğü Yunus’u, Osmanlı
ordusu, çavuş yapmıştı. Arap Çölleri’nde savaşmış,
hasretlik bağrını yakmış, birliğini de kaybedince, evine
doğru yola koyulmuştu. Gündüzleri saklanmış, geceleri
yol almıştı. Daha savaş bitmemiş, Osmanlı mülkü kan
ve ateş içinde yanıyordu. Osmanlı ordusu düşmanla
savaşırken, İngiliz ve Rusların ayaklandırdığı Araplarla,
Ermeniler ordularımızı arkadan vuruyordu. Dost
bildiklerimizin ihaneti, kolay kapanacak yaralar değildi.
Arap Çölleri’nde, Yunus Çavuş kahramanca savaştı.
Fakat birliğini kaybedince yapacağı şeyi kalmadı. Evi
ve ailesi hiç aklından çıkmıyordu. Sevgili karısı ve
yüzünü görmediği kızı Esma’yı hayal edip durmuştu.
Her şeye dayanıyor, fakat hasretliğe dayanamıyordu.
Sekiz yıllık hasret artık dayanılacak gibi değildi. Çölden
çıkıp, yollara düşmek aslında ölüm demekti. Fakat
bunu başardı. Kurban Bayramı arifesinde Danacılar
Mahallesi’nde ki evine gelebildi. Evinin kapalı olduğunu
görünce yüreği sızladı. Fakat yaz mevsiminde onların
13