Page 22 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 22

bağda olacağını hatırladı. Kim ölmüş, kim  kalmış,
                                  karısı ne olmuş çok merak ediyordu. Kızı Esma’nın
                                  nasıl bir  şey olduğunu düşünüyor, onlara duyduğu
                                  hasretlikten yanıyordu.
                                      İşte Hacı’nın gördüğü sakallı adam, evine kavuşan
                                  Yunus Çavuş’tu.
                                      Yunus   Çavuş    çölleri  aşmış    gelmiş    uzun
                                  yürüyüşünde, çıplak ayakları adeta kösele gibi olmuş,
                                  nasır tutmuştu. Kir pas içindeki  gömlek ve üst donu,
                                  nerede ise beline inen kırçıl sakalı  ona insandan ayrı
                                  bir görünüm veriyordu. Görenler, saç ve sakalı birbirine
                                  karışmış, bit içindeki adamdan korkup kaçıyordu. Oysa
                                  Yunus Çavuş yumuşak kalpli ve sevecen bir adamdı.
                                      Şehirden hareketle yola düşen Yunus Çavuş gece
                                  yarısı Kulaklı Bağları’na ulaştı. Hemen ortaya çıkmak
                                  istemedi. Ev halini görmek ve anlamak istiyordu. Üzüm
                                  çubukları ve çalıların arasına saklandı. Oradan evini
                                  gözlemeye başladı.  Karanlık geçip, vakit gündüze
                                  dönünce, karısı  ve sekiz yaşındaki kızının, bayram
                                  hazırlığı için tokanadan çıktıklarını gördü. Ne vardı da,
                                  neye hazırlık yapacaklardı. Fakat bayramlarda  erken
                                  kalkılırdı. Kalktılar ama ikisi de suskun ve yılgındı.
                                    Kızının ufacık ayakları çıplak, saçları dağınık, giysisi
                                  yamalı  ve yer yer yırtıktı. Kız Esma küskün gözlerle
                                  anasını ve dünyayı seyrediyordu. Anasına bakıyor ve “
                                  Kız ana babam nerede, ben babamı isterim. Bayramda
                                  olsun gelinmez mi? Ben babamı isterim“ diyordu! Ana
                                  suskun, ana dertli, ancak başını sallayabildi.  Kızının
                                  sözleri yeni değildi ki! Kız Esma devam ediyordu. “Ana,
                                  bugün bayram değil mi? Babasız bayram  mı olur?
                                  Babam bayram da olsun gelseydi! Yüzünü bir kere
                                  görsem de  yeniden gitseydi. Nereye gidiyorsa, oraya
                                  gitse! Bu ne biçim bayram, ben  babamı isterim “
                                  diyordu. Ana cevap veremiyor, o da dalgın, o da dertli


                                                           14
   17   18   19   20   21   22   23   24   25   26   27