Page 291 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 291

falan tanımamışlar. Yılanlar, Hacı önlerine  çıkınca
                                  öldürmüşler.  Nihayet ölmüş işte. Her hal dün
                                  gördüğümüz bir çift sarı yılan Hacı’yı öldürmüş !”
                                     Şükrü dinliyor görünüyordu. Fakat aklı fikri, Ahmet’in
                                  kendi sırrını fark edip etmediğinde idi. Baygınken
                                  gerçek durumunu anlamış olabilir mi diyor ve Ahmet’e
                                  doğrudan bakmakta sıkıntı çekiyordu. Ahmet ise onun
                                  sırrından habersiz gibi, onu rahatlatacak  şekilde
                                  hareket ediyor, bildiklerini, gördüklerini  anlasın
                                  istemiyordu. Yine de Şükrü, titrek bir ses ile konuştu.
                                     “ Millet kurtuldu. Ahali bayram edecek.”
                                     “ Öyle ya! Şimdi ahali bayram edecek. Niyet ahalisi
                                  beladan kurtuldu. En çok sevinenlerin içinde  babam
                                  olacak  “  dedi.
                                     Nedense  ikisine de bir durgunluk çöktü. Eşkıyanın
                                  ölümünden evvel kabına sığamayan iki genç,  şimdi
                                  suskun, derin düşünceler içinde bocalıyorlardı.  Ahmet
                                  sessizliği bozdu.
                                     “  Eşkıyanın ölüsü burada kalmamalı. Hatta
                                  zaptiyelere haber verip Hacı’nın öldüğünü söylemeliyiz.
                                  Eşkıyadan hem devlet kurtuldu, hem de biz kurtulduk.
                                  Ahali evinden çıkamıyor, susuzluktan kıvranan insanlar
                                  Boncuk Kuyu’ya bile gidemiyordu. Şimdi ahali bayram
                                  etmesin de kimler etsin?  Çok  şükür bela ortadan
                                  kalktı.”
                                     Şükrü’ nün aklı fikri ölen eşeğindeydi. Birden
                                  diklenerek konuştu.
                                     “  Yok  yere  eşeğimi vurup öldürdü. Kardeşlerimi,
                                  akrabalarımı açlığa mahkum etti. Elime geçmedi,
                                  geçseydi mutlaka öldürürdüm. “
                                     Böyle  derken  gözleri  ateş saçıyordu. Yine  o eski
                                  delikanlı canlanıp ortaya çıkmıştı. Ahmet içinden:
                                     “Şu kız kadar olamadık. Bizi o ayaklandırdı. Bak
                                  hele!  Şunda ki yüreğe  bak diyor ve kızı sevecenlikle


                                                           283
   286   287   288   289   290   291   292   293   294   295   296