Page 293 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 293
çubuklarından sekerek evlere ulaştı. Haber bir anda
vadide yankılandı. Sesin ulaştığı her evin önüne ya bir
kadın, ya bir çocuk veya ihtiyar çıktı. Hapsi bir ağızdan
tekrarlıyordu.
“ Hey doğru mu? Gavur Hacı ölmüş, yılan sokmuş.
Gavur Hacı ölmüş” diyor, haber ağızdan ağza
dolaşıyordu.
Çürüklerin Hacı dede habere hiç inanmadı.
“ Olur mu canım. O gavur yedi canlı. Keşke geberse.
Onu bu çocuklar mı öldürecek. Siz inanmayın. “ diyor
ve gelinine dönerek ilave ediyordu
“ Kız inanma! Sakın dışarı da çıkma. O namussuzun
ölüsünü görmedikten sonra inanmam! “ diyordu. Gelini
Hatice, oğlu Mahmut ile iki yıllık evli idiler. Mahmut’un
Galiçya’dan mektubu geliyordu.
Gelin hanım yaşlı kayınpederinin sözünden
çıkmazdı.
“ Hiç olur mu? O Gavur Hacı ne tuzaklar kuruyor.
İnşallah geberir gider ” diyor ve dağdan bağıra çağıra
inen delikanlıları seyrediyordu. Gençlerin yolu, onların
bağının hemen altından geçiyordu. Gelin Hatice’yi
gören Ahmet bağırdı.
“ Öldü, öldü! Gavur Hacı öldü. Artık korkmayın. Millet
kurtuldu. Yılanlar sokup öldürmüş. Mağarada yatıyor “
diyor ve ahaliyi kendi sevincine ortak etmek istiyordu.
Hacı Mustafa Efendi, Emine Ana ve Ayşe gelin,
Hayriye, sekinin ucuna dizildiler, bağıra çağıra gedikten
evlere dönen kalabalığı seyrediyorlardı. Sesleri sekiye
ulaşıyor, fakat sözler tam olarak anlaşılmıyordu.
Nihayet Hayriye anladı.
“ Gavur Hacı diyorlar dedi. Gavur Hacı ölmüş
diyorlar. Niyet ahalisine duyurmaya çalışıyorlar. Her hal
ölmüş Gavur Hacı.”
285