Page 294 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 294

Çiloğlu kulaklarına inanamıyordu. Ahmet gece yarısı
                                  Şükrü ile çekip gitmişti. Mustafa Efendi, Ahmet’ in söz
                                  dinlememesine çok  kızmıştı. Ona  kavuşunca en  ağır
                                  sözleri söylemeyi  kurmuştu.  Şimdi onlar Hacı öldü
                                  diyorlardı. Hacı Mustafa Efendi kulaklarına inanamıyor
                                  ve artık oğlu Ahmet’e kızmayı aklından bile
                                  geçirmiyordu.
                                      Gerçekten Hacı ölmüşse, ahaliye verilecek en güzel
                                  haberdi. O  pis herif sonuçta ortadan kalkmıştı. Onun
                                  tehlikeyi önceden sezdiği, yedi canlı olduğu, kurşun
                                  işlemediği, yılanın çıyanın zehrinin etkilemediği
                                  söylenip    duruyordu.    Gerçekten     ölmüş     ise,
                                  söylenenlerin hiç birinin aslı esası yok demek ti? Fakat
                                  kalabalık yaklaşıyor ve  her kafadan bir ses çıkıyordu.
                                  En önde yürüyen Ahmet ile Şükrü durmadan Hacı’nın
                                  öldüğünü söylüyor  ve sesleri  Kulaklı Bağları’nın
                                  kayalarında, evlerinde yankılar yapıyordu.
                                     “ Baba! Baba! Kurtulduk, kurtulduk. Gavur Hacı öldü.
                                  Yılanlar sokup öldürmüş. Millet bu beladan  kurtuldu.
                                  Herkesin gözü aydın  “ diyor, sesi her yöne dağılıyordu.
                                  Onunla beraber yürüyen  Şükrü  de zaman zaman
                                  Ahmet’e katılıyor ve o da avaz avaz bağırıyordu.
                                     “  Öldü  namussuz!  Yılanlar sokup öldürmüş!   Öleli
                                  birkaç gün olmuş. Ölüsü kokmuş bile! Leş kokusu bizi
                                  perişan etti. O Damlama Kaya’nın yakınındaki
                                  mağarada. Ölüsü orada yatıp duruyor “ diyor ve
                                  Ahmet’e destek çıkıyordu.
                                      İnsanlar ikircikli idi.  O eşkıyaya, başka eşkıyalar
                                  pusu kurmuş, devlet baş gelememişti. Ahali onun yedi
                                  canlı olduğu ve ölmeyeceğine inanıyordu. Ölmesi
                                  imkansızdı. Fakat yine de gençlerin sözlerine kulak
                                  veriyorlar, acaba gerçekten Gavur Hacı öldü mü diye
                                  kendi kendilerine soruyorlardı.



                                                           286
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299