Page 299 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 299
hararetle konuşuyor, Hacı’yı ısıran yılanları kahraman
yapıyordu. İnsanlar yılanlara şükran duyuyor, onlara
dokunmamaya, rahatları için daha fazla özen
göstermeye söz veriyordu. Şükrü içinden, olan
eşeğime oldu diyor ve kendisine bir çıkış yolu arıyordu.
İnsanlar artık kabına sığmıyordu. Akşam olmak
üzereydi ve o koca Yılanlının gölgesi uzuyor ve niyetin
üzerine, karanlık, ince bir örtü gibi iniyordu.
İnsanlar, hala olayın etkisi altındaydılar. Ruhlarına
sinen korku kalkınca birden özgürlüğe, benliklerine
kavuştular. Acıları bir yana, kıtlık, hastalık, şehitlik
komite haberlerinden bir an için sıyrılmış birlikte
seviniyor, birlikte olayı kutluyordu. Bu gün için başka
şey düşünmüyor, acılarından, sıkıntılarından sıyrılmış
görünüyorlardı. Akşam üzeri kırlangıçlar evlerin
etrafında dönmeye başladı. Sevinç naraları atan
kalabalık, karanlığa kadar hararetle konuştu.
Çiloğlu’nun evinin etrafında şamatalar karanlığa kadar
sürdü. Karanlık olunca insanlar birer ikişer evlerinin
yolunu tuttu. Kutlamalardan cesaret alıyor ve daha
fazla nara atmayı kahramanlık sayıyordu. Evine
dönenlerden bir kaçı teneke çalmaya başladı. Bu bir
işaretmiş gibi tef ve dümbelek sesleri etrafa hemen
yayıldı. Derken Çürüklerden tüfek atıldı. Tüfek sesi
teneke ve dümbelek seslerini bastırdı. Tüfek sesi dalga
dalga yayıldı, Arpa Dağı’na, Yılanlı Dağı’na çarpıp
insanların ruhlarında yankı buldu. Onu hemen başka
silah sesleri izledi. Artık her yerden silah atılıyordu.
Ağızdan dolma tüfekler, piştovlar, küçük tabancalar ard
arda ateşleniyordu. Hacı hayatta iken ölü toprağı serpili
niyet ahalisi, şimdi canlanıyor, uyanıyor, efeleniyor,
kadınlar ve çocuklar dünyaya meydan okuyordu.
Toplum ruhunun ölmediği anlaşılıyor, her türlü felakete
rağmen, hayat canlı ve renkli bir hal alıyordu.
291