Page 30 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 30

elini öpmek için diz üstü sürünüyor, yerlere eğiliyordu.
                                  Kargaşa sırasında Ahmet’te ortaya çıktı. Yunus’a
                                  bakıyor ne diyeceğini bilemiyordu. Nihayet taraflar
                                  kendine geldi. Önce Yunus geri çekildi, Hacı Mustafa
                                  Efendi’yi dikkatle  gözledi. Bunu  fırsat bilen Ahmet
                                  araya girdi ve onunla da kucaklaştılar. Asker kaçağı
                                  Yunus    evine   dönmüş     evine   ve   komşularına
                                  kavuşmuştu.
                                     Olanlardan habersiz Möhübe ve Esma, Hacı Mustafa
                                  Efendi’nin evinde yüklüğe girip saklandılar. Büyük bir
                                  merak ile gelecek haberi beklediler. Ayşe gelin,
                                  Hayriye,  Emine ana, bir köşede toplanmış, ellerinde
                                  oraklar keserlerle, gelen dağ adamını karşılamaya
                                  hazırlandılar. Fakat başka  şeye gerek kalmadı ve
                                  Ahmet’in sesi Möhübe’nin evinden geldi.
                                     “ Hey Möhübe abla, kız Esma gelin. Acele gelin,
                                  bakın gelen kim! Durmayın çabuk gelin “ diyordu.
                                      Ana  kız ve  diğer kadınlar çok merak ettiler. Bir
                                  tehlike olsa onları çağırmazlardı. Saklandıkları yerden
                                  çıkıp merak içinde eve yöneldiler. Sekide ki adam uzun
                                  boyu ve iri bedeni ile ayakta duruyor, bir türlü Hacı
                                  Mustafa Efendi’nin elini bırakmıyordu. Ana kızın
                                  geldiğini görünce Hacı Mustafa Efendi güleç bir yüzle
                                  seslendi.
                                      “  Haydi,  gelin  bakalım. Korkmayın gelin! Bu hiç
                                  yabancınız değil. İnsan babasından, kocasından korkar
                                  mı? Haydi, gelin de babanız Yunus Çavuşun elini öpün
                                  “ diyordu.
                                      Ana kız Yunus Çavuş sözünü duyunca irkildiler. Yine
                                  de endişe ve merak içinde yavaş yavaş sekiye
                                  sokuldular. Dilleri tutulmuş sanki konuşma ve düşünce
                                  özelliklerini kaybetmişlerdi. Yunus Çavuş ince fidan
                                  boylu, eli yüzü düzgün bir adamdı. Sekide ki ise saçı
                                  sakalı birbirine karışmış elleri ayakları devetabanı gibi,


                                                           22
   25   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35