Page 31 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 31

kir içinde  bir dağ adamıydı. Belli ki bit içinde ve
                                  günlerce eli yüzü su görmemişti. Möhübe Hanım karar
                                  veremiyordu. Güneş yanığı yüzlü, kırlaşan sakalı ile şu
                                  iri yarı adam, gerçekten sevgili kocası Yunus muydu?
                                  Hayretten  küçük dilini yutacaktı. Yunus’u askere
                                  giderken ki hali ile hatırlıyor ve şimdi bu adamın Yunus
                                  olmasını imkansız görüyordu. Fakat adam bilmiş,
                                  görmüş ve gelmişti.  Şu mübarek  günde evim diyen
                                  adama ne diyecek bilemiyordu. Gittikçe Yunus’a
                                  yanaşıyor ve onu dikkatle  inceliyordu. Yunus ise
                                  tanınmamanın ezikliği içinde, adeta küçülmüş, sevgili
                                  karısı Möhübe’ye endişeli gözlerle bakıp duruyordu.
                                     Hacı  Mustafa Efendi bir kenara çekildi ve yılların
                                  hasreti ile  yanıp tutuşan insanları seyretti.  Şu harp
                                  neleri alıp götürmüştü. Nice evler ocaklar sönmüş, nice
                                  çocuklar    babasız    kalmıştı.   Yunus’un     kaçıp
                                  kurtulduğuna içten içe sevindi. Fakat  şu Möhübe
                                  kocasının olduğunu anlayınca, hemen çekilip gidecek
                                  ve onları baş başa bırakacaktı.
                                      Kadın hayli yaklaştı, sonra durdu ve karşısındaki dev
                                  adamı ısrarlı bakışlarla inceledi. Azman adamın kocası
                                  olduğuna inanamıyordu. Kızı Esma ise zaten babasını
                                  hiç görmemişti. Askere gidenlerde adet olmuştu. Giden
                                  gelmiyordu.  Şehit olması halinde nesli sürsün diye,
                                  askere gidenler kadınlarını hamile bırakıp gidiyordu.
                                  Ne garipti. Askerde  şehitlik rütbesi oluyordu. Ama
                                  insanlar çağrıldığında askerlik şubelerinin önünde uzun
                                  kuyruklar meydana getiriyordu. Yine de askere gidiyor
                                  ve şehit oluyorlardı.
                                       Möhübe de Yunus askere giderken hamile kalmış,
                                  Esma Yunus askerde iken doğmuştu.  Şimdi ise,  şu
                                  bayram günü Esma, Tanrı’dan bir dilek dilemiş ve
                                  dileği yerine gelmişti. Babasını çok merak ediyor ve
                                  onu görmeyi tanımayı istiyordu. Babasını annesinin


                                                           23
   26   27   28   29   30   31   32   33   34   35   36