Page 36 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 36
Komşular askerde ki yakınından haber almak
istiyordu. Onlar askerdeki yakınından, ordudan haber
soruyordu. Hayatlarını alt üst eden savaş, kanlı
pençesi ile herkesi kavramıştı. Savaş nasıl gidiyor,
ordumuz ne yiyor, ne içiyor, şehitlerden, gazilerden
soruyordu. Yunus Çavuş elden geldiğince anlatıyor,
Esma kız babasının dizinin dibinden ayrılmıyor, onun
anlattıklarını hayranlıkla dinliyordu.
Yunus Çavuş’un gelişi niyet ahalisine ümit oldu.
Yunus Çavuş yardımsever, hakkına razı, yürekli ve
sevecen bir adamdı. Belki eşkıyalara, Gavur Hacı’ya
ve komitalara karşı durur, niyet ahalisini korurdu.
Hemen komşu Sivas’tan, Everek’ten, ayrıca Van’dan,
Erzurum’dan haberler geliyor ve Ermeni komitaların,
camileri basacağı ve komşu komşuyu öldüreceği
dehşet ile anlatılıyordu.
Ahali Yunus Çavuş’u bir kurtarıcı gibi gördü. Onun
her türlü kötülüğe karşı duracağını ve kendilerini
koruyacağını umuyordu. Ahali onun kişiliğinde
babalarını, ağabeylerini, kardeşlerini görüyor, sanki
onunla, hasret gideriyordu. Gerçekten Yunus Çavuş
komşularının sıkıntılarını, kaygılarını anlıyor, onlara
yardım için elden gelen her şeyi yapmayı kuruyordu.
Bölgede korku ve dehşet kol geziyor, açlık ve hastalık
yakalarından düşmüyordu. Güllünün Hacer ile gelini
Sıdıka, Kulaklı Kaya tarafına yenecek ot aramaya
gitmişler, gencecik gelin yediği zehirli otlardan sancılar
içinde ölmüştü. Dağlardan ot toplamak, doğal bir iş
haline gelmişti. Ancak yenebilecek otları seçip ayırmak
marifet istiyordu. Bu işe çok zaman Nazmiye Nine
rehberlik ediyor, toplu halde komşuları dağa bayıra
götürüyordu. Bazen yanlış otları yiyenler ise, sancılarla
ölüp gidiyordu.
28