Page 81 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 81

zamanlarda, harp hallerinde başvurulacak bir çare idi.
                                  Yine su dolu mataraları ve bele bağlı fişeklik torbaları
                                  askerlerin kıyafetini tamamlıyordu.
                                      Şehirle Kulaklı Bağları arası toprak yolda yirmi
                                  atlının kaldırdığı toz, sanki bütün ovayı kaplıyordu. Bu
                                  toz ve duman bulutu ardından mutlaka  bir  şeyler
                                  çıkardı. Zaten jandarmalar  şehirden çıktığı anda, ağır
                                  toz bulutu meydana geliyordu. Toz bulutunun ardında
                                  kalabalık bir atlı gurubunun olduğunu anlamak kolaydı.
                                  Tabii ovayı gözleyen Hacı hemen durumu kavramış ve
                                  kayaların arasında ki mağaraya çekilmenin en doğru iş
                                  olduğunu anlamıştı. Bağcılar ise, tef ve dümbeleklerle
                                  hükümet kuvvetlerinin geldiğini yayıyor ve  ayrıca Ağ
                                  Bayır’dan, Kızlar Hanı’ndan gözlemlerini yapıyordu. Bu
                                  haberler üzerine tüm kaçaklar önceden hazırladıkları
                                  saklanma yerlerine çekilmişti. Haber Yunus Çavuş’a da
                                  olaşmış, o  da diğer asker kaçaklar gibi, yanına aldığı
                                  bir kaç bazlama ekmeği ile gizli odanın yolunu
                                  tutmuştu. Odanın duvarını komşu Ahmet ile  Möhübe
                                  Hanım ördüler. Ayak izlerini bile sildiler. Üzüm
                                  çubuklarının kollarını göstermelik duvara kadar
                                  uzattılar.
                                      Jandarma görevini yapan zaptiyeler Çat Yoldan
                                  Yılanlı Dağı yoluna saptılar. Hayvanlarını tırısa
                                  sürdüler ve Kumlu Bayır’a geldiler. Kumlu Bayır’da
                                  atların ayakları, kuma gömülüyor, buna  rağmen
                                  kumları sağa sola fırlatarak tek sıra halinde tırmandılar.
                                  Fakat tazelenmek ve hayvanları bir az olsun
                                  soluklandırmak için, Sallı Bayır’ın altında mola verdiler.
                                  Hayvanların sağrılarından, apış aralarından, karın
                                  bölgelerinden köpükler fışkırıyor, gemli  ağızlarından
                                  yeşil salyalar akıyordu. Bazı süvariler atın gemini
                                  çıkartıyor, gözü  gibi  baktığı atın başını, yumuşacık
                                  tüylü burnunu okşayıp sanki onunla konuşuyordu.


                                                           73
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86