Page 85 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 85

tükenmez çilesine baş kaldırmış, yalnız kalan kadınlara
                                  yardım için, tükenmez bir güçle çalışıyordu.
                                     Çavuş, halı dokuyan kadını sorguya çekti. Kocasının
                                  nerede, ne yaptığını ince ince sorguladı. Möhübe
                                  Hanım yüzünü sakladığı yaşmak altından soruları
                                  cevaplıyor ve kocasının yıllar önce askere gittiğini ve
                                  bir daha haber alamadığını söylüyordu. Küçük Esma
                                  korkudan tokanaya kaçmış ve en karanlık köşeden
                                  çavuş ve yanındaki askerlerin konuşmasını dinliyordu.
                                  Jandarma Çavuşu Abdi sorgudan bir sonuç alamadı.
                                  Abdi Çavuş yapılacak bir  şeyin olmadığını anladı ve
                                  başka yalnız kadınlara yardım için savaş veren kadına
                                  daha fazla sıkıntı vermek istemedi. Tekrar Hacı
                                  Mustafa Efendi’nin evine, binbaşının yanına dönüp
                                  tekmilini verdi.
                                       Fakat  jandarmadan  Musa  Onbaşı’nın atı nedense
                                  huysuzlandı. Bağlı olduğu dağdağan ağacından
                                  çözüldü ve Mustafa  Efendi’nin  bağının Arpa Dağı
                                  tarafına kaçtı. Onbaşı atı yakalamak için arkasından
                                  gitti ve birinci gedereyi aştılar. İkinci gederenin üstünde
                                  Musa Onbaşı atı yakaladı. Fakat atın ayağı birden
                                  toprağa gömüldü. Sanki altta bir  boşluk varmış gibi
                                  ayak battı. Fakat huysuz hayvan hemen ayağını çekip
                                  yer değiştirdi ve toprağın üzerine bütün ağırlığını
                                  veremedi.  Altta gizli  oda vardı ve atın ayağının
                                  girmesine rağmen, gizli odanın tavanı çökmedi. Musa
                                  Onbaşı’nın ise, toprak altında gizli bir odanın
                                  olabileceği aklına bile gelmedi.
                                       Gizli  odada  Yunus  Çavuş ecel terleri döküyordu.
                                  Birden tepesine inen toprağı sessizce temizledi. Eli
                                  yüzü toprak içinde kalmış, nefes  almakta zorlanmıştı.
                                  Gizli odanın tavanında bir ara  atın nalı görünmüş,
                                  sonra yine eski hale gelmişti. Musa Onbaşı bir taraftan
                                  ihtiyar ağaçtaki kayısıları yiyor ve diğer taraftan atın


                                                           77
   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89   90