Page 84 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 84

Jandarmalar yine eli boş dönecekti. Cafer Binbaşı
                                  vadide en  gösterişli ev olan Çiloğlu’nun ötmesine
                                  birliğini sürdü. Önce Ahmet Efendi’yi yakaladılar. Fakat
                                  onun idadi mezunu olduğunu ve yakında şubeye teslim
                                  olacağını anlayınca, bıraktılar. Fakat Çiloğlu’nun
                                  Mustafa Efendi’nin sorgusu hayli sürdü. Onun kura dışı
                                  kaldığını nüfus cüzdanından anlayıncaya kadar sorgu
                                  sual ettiler.  Bu arada binbaşıya karlı soğuk su ikram
                                  edildi, önüne bir tabak ballı kayısı  kondu, askerler de
                                  üzüm yemeleri için bağlara buyur edildi.
                                      Erler  bu  daveti  şükran ile karşıladı. Bağların içine
                                  yayıldılar ve birer ikişer salkım üzümü iştah ile yediler.
                                  Diğer taraftan atları iğde ve dağdağan ağaçlarına cehri
                                  çalılarına bağladılar, gölge olan yerlerde atların terini
                                  soğuttular. Bazı askerler ise dut ağaçlarına yanaşmış,
                                  topladıkları  dutları  avuçluyor    ve   çiğnemeden
                                  yutuyordu.
                                      Binbaşı yastık taşına sırt verdi.  Altına serilen kilim
                                  üzerine bağdaş kurup oturdu. Kocaman tabancası
                                  belinden sarkıyor, tabancanın namlı ucu kılıfın dışında
                                  kalıyordu. Kırmızı kadife üzerine yakaya tutturulan
                                  yıldızlar, binbaşıya değişik bir hava veriyordu. Ceketin
                                  önü açık ve binbaşının kel ve saçsız başı çıkan ter ile
                                  parlıyordu. Belli ki  sıkıntı içinde ve işinden de,
                                  hayatından da memnun değildi.
                                      Çiloğlu’nun Mustafa Efendi’ye epey soru sordu.
                                  Sözü dönüp dolaştırdı ve Güney Cephesi’nden kaçan
                                  askerlere getirdi. Yunus Çavuş’un evini sordu. Mustafa
                                  Efendi komşu evini gösterdi. Bunun üzerine binbaşı
                                  çavuşu çağırdı ve yandaki evi didik didik aramasını
                                  emretti. Çavuş emir kulu, emri ikiletmedi ve yanına
                                  aldığı bir kaç erle birlikte komşu evine daldı. Möhübe
                                  Hanım yine  halı tezgahının başında, rengarenk
                                  ipliklerle, halılarını dokuyordu. Yoksulluğun bitmez


                                                           76
   79   80   81   82   83   84   85   86   87   88   89