Page 86 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 86
gemini tutuyordu. Hiç dikkat etmedi. At yedekte geldiği
yere döndü. Yunus Çavuş kurtulmuştu. İlk işi atın
ayağının çökerttiği yeri onarmak ve odanın tavanını
daha sağlam hale getirmek olmalıydı. Toprak, atın
ağırlığına dayanamamış ve çökmüştü. Eğer toprak
tamamen aşağı inse idi, boğulup gitmek işten bile
değildi. Tavana kısmen destek veren enli tahta, işe
yaramış ve tavanın çökmesini engellemişti.
Binbaşı Cafer Bey epey dinlendi. Hacı Mustafa
Efendi Gavur Hacı’dan bahsetti. Onun azılı bir katil
olduğunu ve kendilerinden haraç istediğini söyledi.
Binbaşı çok öfkelendi. Bu adamdan şikayet yeni değildi
ki. Bir çok kere şikayet gelmiş, bir çok cinayetin faili
Gavur Hacı olduğu söylenmişti Fakat adamı
yakalamak, bulmak mümkün değildi. Söylendiğine göre
Yılanlı Dağı’nın taşlık, kayalık bölgelerinde saklanıyor,
zaptiyeler geldiğinde sırra kadem basıyordu. Bura halkı
onun saklı bulunduğu yeri tesbit etmeliydi. Bundan
sonra ancak iş jandarmaya düşerdi.
Gerçekten de halkın yardımı olmadan jandarmalar,
eşkıyayı yakalayamazdı. Jandarma tek başına ne
yapabilirdi ki? Binbaşı da bunlardan yakınıyor ve
yardım alamadığını söylüyordu. Yoksa Gavur Hacı’yı
bulduğu yerde temizleyecekti. Milleti korkuttuğu gibi
kendisini de hayli uğraştırıyordu. Bu gün de tepelerden
kendilerini görmüş ve saklanmıştı. Ne yer, he içer,
nerede saklanır, nasıl geceler, bilmek gerekirdi.
Bunlardan haber istiyordu. Bir yakalayabilse sorgu sual
olmadan verecekti kurşunu. Fakat yakalayamıyordu,
dağlar sarp dağlardı. Zirvelerde kavaklıklar vardı.
Dağların başında kavaklar vardı ve kayaların, taşların
arasından kavak ağaçları fışkırmıştı. Kavaklar su
olmayan yerde yetişmezdi. Oysa görünürde güneş
yanığı kayalardan gayri bir şey yoktu. Demek tabanda
78