Page 200 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 200
yalım. Ölüm hepimizi eşitlemiyor mu? Surp Kirkor, bir müddet sessiz kaldı. Etrafına
bakındı. Kimseden çıt çıkmıyordu. Demek tanrı gerçekten yüce bir sevgiydi. Bu sırada
ufukta hafiften bir kızıllık peyda olmuş, minareler, kavak ağaçları belirginleşmeye
başlamış gibiydi. Kara haber tez duyulmuştu şehirde. Her yandan büyük bir insan seli
Tuzpazarı meydanına akıyordu. Büyükten küçüğe herkes, Azize Barbara’nın yasını
tutuyor, güzel Eftalia için dualar ediyordu. Bir gün azize olacak benim kızım, o yüzden
göbek adını Barbara koydum, dediği günü anımsadı Surp Kirkor. Azize Barbara Kili-
sesi diye mırıldanırken gözyaşlarını tutamıyor, yaşın yaşın ağlıyor, kızının “tanrı beni
her halimle huzuruna kabul edecektir baba” deyişi kulaklarında çınlıyordu. Tuzpazarı
kalabalıktı. Hem de hiç olmadığı kadar. Giderek de dolup taşıyordu. Koca şehir daha
gece bitmeden uykudan uyanmış, meydana akıyor, akmaya devam ediyordu. Taşan
dağının etekleri o güzel azizenin kızıl saçları gibi söken şafağın ilk ışıklarıyla aydın-
lanıyor, uzun ve soğuk bir gecenin sonunda nihayet ufukta güneş doğuyordu.
16.12.2015, Merzifon
200