Page 222 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 222
Emir Kalkan Hikâye Yarışması
Küçük Kızın yüzünde küçük çaplı bir şaşkınlık olsa da Küçük Adamın bu tavrı
hoşuna gitmişti doğrusu. Bu sefer yüzünde tebessüm yayılan taraf o olmuştu.
“O da iyiymiş.”.
Küçük Adam dün temizlediği yeri biraz daha genişleterek ikisi için olan bir alan
haline getirdi. Küçük Kız onu zemini temizlerken izlemişti. Temizliği bittiğinde ise
ikisi zemine yavaşça oturdu.
“Evet!” dedi Küçük Adam . “Anlat bakalım, nasıl oldu?”
“Öldüler.” dedi Küçük Kız başını yere eğerek. Küçük Adam Küçük Kızın çenesinden
tutup kafasını dikleştirdi.
“Geçecek. Bu günleri de unutacağız.” Küçük kız öfkeyle söze atıldı.
“Unutmaya çalışacağız. Ben anne ve babamı unutamam.” Küçük Adam ağlamaya
başladı. Daha yeni dimdik bir yiğit gibi Küçük Kızı teselli eden Adamımız ağlıyordu.
Bu sefer onu Küçük Kız teselli etmeye başladı.
“Geçecek. Ama asla unutulmayacak.”
Küçük Adamın gözlerinde halen yaşlar birikirken yağmur başlamıştı. Belki de
günler sonra onları en mutlu edecek şeydi bu: Yağmur. Çünkü böyle zamanlarda silah
sesleri susar ve bombalar topraklara değil çantalara atılırdı.
İkisi de sevinçle enkazdan dışarı çıkmak için hareketlendiler. Annesinin ona
anlattıklarını yapıyordu Küçük. Güçlü durmaya çalışıyordu. Bedeni neydi ki kalbi
sapasağlam olacaktı. Bedenini yere serdikleri anda, o kurşun o kalbe girdiği anda;
ne güç kalırdı ne de hasret. Ölümdü anlamı bunun. Zalimlerin elinden gelen bir
ölümdü. Katil bir hayat yaşıyorlardı. Herkes ve her şey. Hayatının ve ruhunun katiliydi
insanların. Kanayan ağaç gövdeleri devrildi bu sefer. Susmadı kuşlar, öttüler. Balerin
umudunu yitirmişken tekrar açılıverdi şarkılar. Radyodan kulağına gelen notalar onu
bir nebze olsun rahatlatırken susmadı yürekler.
Enkazın ortama yarattığı toz tanecikleri etraftan birer birer kaybolurken su dam-
lacıkları sıcak zeminle buluşmuştu. Bazı insanlar saklandıkları yerlerden çıkarken
bazıları ise sığınmayı tercih etmişlerdi karanlıklarına. Küçük kız oyuncağıyla birlikte
ıslanmayı tercih etmişti özgürlük ve huzurun altında. Kendi etrafında dönerek yağ-
murun altında adeta dans ediyordu. Yüzü neşeyle doluydu. Küçük adam onun kadar
mutlu olmasa da, o da oradaydı.
“Kaybettik.” diyordu içinden bir ses. “Hem de bu sefer çok fena kaybettik.” Küçük
Adamın içini endişe sararken kızı yağmurun altından çekerek uzaklaştırdı oradan. Gri
222