Page 223 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 223

Mervenur Ülker | Yüzmeyi Bilmeyen Balık Okyanusa Esir Olur
            binaya girmeden önce etrafına bakındı. Etrafta birçok gizlenmiş adamlar vardı. Diğer
            insanlar pek farketmese de içlerinden birinin sonradan bunun farkına varacağına
            emindi. Küçük Kız, Küçük Adamın bu tavrından pek hoşnut olmasa da sesini çıkarmadı.
               İkisi birlikte enkaza tekrar girdiklerinde duvarların arkalarına saklanmayı tercih
            etmişlerdi.
               Bir süre sonra etrafı silah sesleri ve bombardıma tutulmuş insan çığlıklarını
            duyunca irkildi.
               Küçük Kız şaşkınlıkla Küçük Adama bakarken onun hiç umurunda değildi. Umu-
            runda olan evrenin bu sınırından beleş geçmiş olmasıydı.


                                                ✥
               Küçük Adam sıkıntıdan nefes vererek oturduğu pozisyonunu değiştirdi. Gitgide
            soğuyan hava iliklerinin titremesine neden olurken gözleri Küçük Kızı buldu.

               “O neden kirli?” Dalgın olan Küçük Kız başını kaldırarak Küçük Adama baktı. Onun
            sorusunu tekrar yöneltmesini bekledi.

               “Ayıcığın diyorum, neden bu kadar kirli?” Küçük Kız kolunun altına aldığı ayıcığı
            Küçük Adama uzattı. Elinde bulunan ayıcığı evirip çeviren Küçük Adam ne olduğunu
            çözememişti.
               “Eee?” dedi elindeki ayıcığı incelerken hala. Küçük Kız ondan ayıcığı alarak kalp
            şeklinde olan yeri gösterdi ayıcığın üzerindeki.
               “Burası onun kalbi.”
               Ayıcığı çevirerek başka bir noktasını gösterdi burayı çamur kaplamıştı.

               “Burası da acısı.” Küçük Kız ayıcığın kalbine dönerek elini üzerinde gezdirdi.
               “Annem ve babam...” Küçük Kız yutkundu. Gözlerinden bir kaç damla yaş düşerken
            ayıcığın kalbinin üzerinde durdu. Kalbinin üzerindeki göz yaşını dikkatlice alırken
            Küçük adama baktı tekrardan.

               “Bu onların bana ilk ve son hediyesiydi.” Gözlerini Küçük Adamdan uzaklaştırarak
            çakıl taşları ve talaşlarla dolu olan zemine çevirdi.

               “Yeni almışlardı.” Yutkundu. “Savaş başlamadan önce.” Bu sefer ayıcığa sıkıca
            sarıldı.

               “Onlar vurulurken ben de oradaydım. Elimde bu ayıcık vardı.” Ağlaması şiddet-
            lenirken burnunu çekti.


                                                                                    223
   218   219   220   221   222   223   224   225   226   227   228