Page 53 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 53

Sümeyra Öztürk Şahin | Göl Zamanı
            boşluktaki yankısını sürdürüyordu. Erken gelen baharın naif rüzgarı kamışlıkların
            arasından içeri süzülünce, geleneğin de sözün de Raviler Meclisindeki temsilcisi
            olan yaşlı üye buyurdu ki: “Ey azizler, yiğitler! Ey ulu göl sakinleri! Biline ki kadim ve
            mübarek sırrımızın yaşayan yegane taşıyıcısı Nazar Kadın hayli yaşlanmıştır. Emaneti
            yeni sahibine teslim etmenin vakti erişmiştir. Sırrın mukaddesliğinde ve gölün emni-
            yetinde kalplerimizi dingin kılana hamd olsun. Ve dahi, yiğit Zamani’nin taşıyacağı
            sır, beldemize kutlu ve mübarek olsun.”




                ZAMANİ İSMİNİN GÖL İNSANLARININ DİLİNDE UĞURSUZ BİR YALAN GİBİ GEZDİĞİDİR.
               Ertesi sabahın seherinde gölün sularına çarpa çarpa kırılarak meşum bir hıçkı-
            rığa dönüşen ses, bütün o göl sakinlerinin kulaklarını tırmalayıp geçti. Münadilerin
            muhkem bir kayaya benzeyen seslerini duymaya alışmış bütün o göl insanları, bunun
            neye dalalet ettiğini öğrenmek için gölün kıyısına koştular. Sonraki ve daha sonraki
            günler gölün durgun sularına beyhude yere bakışıp durdular. Telaşta ve merakta ileri
            olanlar, raviler meclisinin en yaşlı üyesinin adımlarında günlerce bir sebep, bakışla-
            rında bir giz yakalamaya çalışsa da başaramadı. Bir damla su, biraz ay ışığı, bir parça
            mevsim kırığı ve göl kuşlarının şakıması arasında bir hayal ve melal mevsimi inşa
            ettiler sonunda. Razı olmadılar ama şikayet de etmediler. Değil mi ki ataların yanında
            oğullar, anaların yanında kızlar konuşmazdı. Göl şehrinde sözün sahibi raviler mec-
            lisiydi ve onun sözünün üstüne söz olmazdı.
               Ama yine de bu nasıl bir hayal kırıklığıydı?

               Yüzyıllarca kadınların taşıyıp durduğu gölün kadim sırrını, bundan sonra bir
            erkek mi taşıyacaktı?

               Hem bu iş nasıl olacaktı?
               Bunu bir kalp bilgisine dönüştürmek için bütün bildiklerini unutmak ve bütün
            bilmediklerini öğrenmek mi lazımdı?



                         NAZAR KADININ GÖLÜN SIRRINI GÖLÜN KIYISINDA ZAMANİ’YE
                                    TESLİM EDEMEDEN GÖÇÜP GİTTİĞİDİR.

               Nazar Kadının, gölün efsanesiyle hemhâl çocukluğunda sesi hala kulaklarında
            titreyen dedesi bile sırra vakıf değildi. Nazar Kadına da bu sır, gül yanaklı ve sülün
            bakışlı bir genç kızken teslim edilmişti. Sırrın yaşayan yegâne taşıyıcısı Sümbül Kadın,
            adet olduğu üzere gecenin sabaha yakın vaktinde toplanmış Raviler Meclisinde kulak-



                                                                                    53
   48   49   50   51   52   53   54   55   56   57   58