Page 59 - Emir Kalkan Hikaye Yarışma
P. 59

Sümeyra Öztürk Şahin | Göl Zamanı
            Bir esenlik diledi, huzur, bir hoş rayiha. Asasına dayanarak ağır ağır yürüdü sonra,
            dönen günün bağrına doğru.
               Ve Zamani.

               Her arayışın, içinde türlü türlü karşılaşmalar barındırdığını bilmiyordu henüz. O
            karşılaşma anlarının büyüsüne kapılıp da asıl aradığını, yola niçin çıktığını unutmanın
            mümkün olduğunu da.



                       SUYUN, KOKUNUN, SÖZÜN VE DE RÜYANIN LİSANI BEYANINDADIR.

               O vakitten sonra göl şehrinde sualler sualleri kovaladı, herkes birbirine içinde
            türlü suret sual taşıyan nazarlarla baktı. Sular gamlılaştı. Her ses bir veda söyler oldu.
            Vadedilmemiş bir vuslata niyet kurdu göl insanları, hüznün de saadet kadar makul
            olduğundan telmihle.

               Gölden yayılan kesif koku gün geçtikçe dayanılmaz haller aldı. Göklerin, suyun ve
            kokunun asırlar evvelinden nizam bulmuş terkibini bozguna uğratan bir nizamsızlık
            vardı. Işıklı yıldız gölgelerinden, sarı sümbül ve köksüz nilüferlere kadar her şeye
            sirayet eden bu nizamsızlık, evvel kalpleri bozmaya başladı ahir lisanları.
               Suya ve kokuya dair, bütün bu mülke ve iklime dair, akan zamana ve duran mekana
            dair sorular büyüyüp durdu. Gündoğusu yönünde esen rüzgarların yüzlerinde bırak-
            tığı kokuyla avunamaz oldu artık göl şehrinin sakinleri. Zamani’nin göl şehrini terk
            etmesinin üzerinden ne kadar zaman geçtiğini kimse hesap etmedi. Ama gözlerdeki
            sualler önce kalbe, sonra kelama döküldü:

               Bundan böyle bu suların sırrını kim taşıyacaktı?
               Yüzyıllardır süregelen kadim gelenek, ne olmuştu da Zamani’yle bozulmuştu?

               Yoksa böyle bir sır hiç yok muydu?
               Varsa neden Zamani’yi bu suların bağrında tutmaya yetmemişti?
               Yüzyıllardır raviler meclisinin sözünün üstüne söz söylemeyen göl şehrinin insan-
            ları, artık raviler meclisinden çıkan kararları sorgulamaya başlamıştı. Raviler mec-
            lisinden sonra “Zamani” isminin münadilerin nidalarında gölün sularına, dağa taşa
            çarpa çarpa yankılandığı gün konuşulup da unutulanlar, Zamani’nin göl şehrini terk
            etmesinden sonra yeniden konuşulmaya başlanmıştı. Göl insanlarının sırra inancını
            yitirmesiyle Zamani’nin bu dingin suyu terkinin üzerinden ne kadar zaman geçtiğini
            merak etmesi aynı anda oldu. Gölge uzunluğuna göre güneşin hareketlerinden haberler
            veren basit bir çubuktan ibaret güneş saati, göl insanlarına yetmemeye başladı. Onlar

                                                                                    59
   54   55   56   57   58   59   60   61   62   63   64