Page 41 - Halil Edhem
P. 41

34  112                      KAYSERø ùEHRø                             27


               bir kÕsÕm topra÷a sahip olmalarÕna ra÷men, GÕyâseddin Keyhüsrev, babasÕnÕn 588
               (1192)’de ölümü üzerine, Konya’da tahta çÕkarak, kendini artÕk, bütün  Selçuklu
               Ülkesi’nin sultanÕ saymÕútÕ. Di÷er yönden Tokat meliki olan büyük kardeúi
               Rükneddin Süleymanúah, bu durumdan hoúnut olmayan kardeúlerinden bazÕlarÕnÕn
               deste÷ini kazandÕktan sonra, Konya’yÕ almaya, parçalanmÕú olan ülkeyi, yeniden
               toplamaya karar vermiúti. GÕyâseddin, çeúitli zorluklar içinde, hâkimiyetini
               593(1196) yÕlÕna kadar,  devam ettirebildi ki, tarihçilerce,  bu  süre, adÕ geçenin ilk
                                     57
               saltanatÕ olarak kabul edilir . øúte adÕ geçen tarihte idi ki, Rükneddin Süleymanúah,
               ordusuyla Tokat’tan  hareketle Konya  önüne gelerek,  úehri tam. Dört ay kuúattÕ.
               ùehir halkÕ, yeminle  söz  vermeleri  üzerine, GÕyâseddin’e ba÷lÕ kalÕp, kaleyi
               savunmada çaba göstermiúler ve kardeúine kuúatmadan vazgeçerek çekilip gitmesini,
               hatÕrlattÕlarsa  da, Rükneddin bu durumlara kesin olarak yanaúmayÕp, kuúatmaya
               devamda kararlÕ oldu÷undan  veya kuúatÕlmÕúlarÕn artÕk  úehri savunmaya güçleri
               kalmamÕú olaca÷Õndan, Konya’nÕn ileri gelenleri, Sultan GÕyâseddin Keyhüsrev’e bir
               kötülük yapmamak, o÷ullarÕ ve mallarÕyla istedi÷i yere gidebilmek gibi bazÕ úartlarla
               kaleyi Süleymanúah’a teslim etmek zorunda kaldÕlar. øúte, bu görünüúte GÕyâseddin
               593(1196) yÕlÕnda saltanatÕ bÕrakarak. Konya’dan çekip gitmiú ve kardeúi Rükneddin
               Süleymanúah da Selçuklu tahtÕna oturmuútur. Anadolu SelçuklularÕndan birincisi de
               «Süleyman» adÕnÕ taúÕdÕ÷Õndan, adÕ geçen II. Rükneddin Süleyman (Süleymanúah)
               olarak anÕlmaktadÕr. Tarihçiler, Süleymanúah’Õ övüyorlar. øbn Bîbî, «bir sultandÕ ki,
               devlet  bahçesinde ve ululuk  Õrma÷Õnda KÕlÕçarslan o÷ullarÕndan, hatta Selçuklu
                                                 58
               soyundan  onun gibi güneú do÷mamÕútÕ» , MüneccimbaúÕ da, «bu  kadar iyilik ve
                                                                                  59
               hayÕr sahibi oldu÷u  gibi, millete adaletli  ve melek huylu, yüce  bir sultandÕ »
                                                                          60
               diyorlar. Arap tarihçileri, filozoflar yoluna olan e÷iliminden söz ediyorlar  ki, bu da
                                                                            61
               ünlü filozof ùihâbeddin Suhreverdi ile dost olmasÕndan ileri gelmiú olacaktÕr .
                  Rükneddin Süleymanúah, tahta çÕkar çÕkmaz kardeúlerinin elinde bulunan
               topraklarÕ, onlardan alarak, Selçuklu Devleti’ni Konya tahtÕ etrafÕnda birleútirmeye
               karar verdi÷inden, önce Malatya’yÕ 597(1201) haziranÕnda, kardeúi Mu’izeddin
               Kayserúah’dan alÕp, oradan  Erzincan meliki olan damadÕ Mengüceko÷ullarÕndan
                                              62
               Fahreddin Behramúah’Õ görmeye gitti  ve yanÕnda gerek bu, gerek kendisine sadÕk
               olan kardeúi Elbistan Meliki Mu÷iseddin Tu÷rulúah bulundu÷u halde, ordusuyla
               üzerine yürüdü ki, burada Saltuko÷ullarÕndan Mehmed o÷lu Melikúah hüküm




                  57  I. GÕyâseddin Keyhüsrev’in 593(1196) tarihli Konya’da basÕlmÕú bir gümüú parasÕ, Ahmed Tevhîd
               Bey’de görülmüútür. Buna dayanarak, ço÷unlukla kabul edilen, 592(1195-96) tarihini düzeltmek gerekir.
                  58  Türkçe Selçuknâme, s. 45.
                  59  Sahâyif, c. 2, s. 563; Tevhîd, “Selçukî Devleti’nin ønkÕrazÕ”, TOEM, I, s. 36.
                  60  øbnü’l-Esîr, c. 12, s. 82; Ebu’1-Fida, øbn Haldun; Camiü’d-düvel bu konuda úöyle yazÕyor: «Felsefe
               ve filozoflarÕ severdi. O derece ki,  bu yüzden onu inanç bozuklu÷u, din ve  úeriata karúÕ ilgisizlikle
               suçladÕlar. Ancak, kendisi akÕllÕ olup, hiçbir úey söylemezdi. »
                  61   «Maktul: Öldürülmüú» ve  «Katîlullah: Öldürülmüú» adÕyla da bilinen ve lakabÕ  ùihabeddin
               Suhreverdi olan Emirek o÷lu Habeú o÷lu fetihler sahibi Yahya, 549(1154-55)’da Suhreverdi’de do÷muú,
               585(1189)’de inanç bozuklu÷u ve Selâhaddin Eyyûbî’nin o÷lu Halep Meliki, Melik Zâhir GÕyâseddin
               Gâzi’yi yoldan çÕkarmakla suçlanarak, Selâhaddin’in emriyle ùam’da öldürülmüútür. Bkz. øbn Haldun, c.
               2, s. 388; Rodosî-Zâde, Tercüme-i Vefeyâtu’l-A’yân, c. 2, s. 311; Sâmi, Kâmûsu’l-Âlâm.
                  62  Bundan anlaúÕlÕyor ki, Erzincan  Mengücekleri bu tarihte, Süleymanúah’a boyun e÷miúlerdi.
               Bununla beraber,  paralarÕnda adÕ geçenin adÕ  yoktur. (Tevhîd,  Katalog, s. 88). Mengüceko÷ullarÕndan
               Divri÷i’de hüküm süren kolun, Sultan Süleymanúah’Õn üstünlü÷ünü kabul etmiú olduklarÕ, paralarÕna
               sultanÕn adÕnÕ yazdÕrmalarÕndan anlaúÕlÕyor. Bkz.  Tevhîd,  Katalog, s. 523; Corpus,  Sivas Divri÷i
               Kitabeleri, s. 59 ve 104-105.
   36   37   38   39   40   41   42   43   44   45   46