Page 49 - Halil Edhem
P. 49
42 120 KAYSERø ùEHRø 35
tarihli bir kitabe bulundu÷undan, herhalde úehit olma tarihi bu yÕl içine denk gelmek
94
gerekir . Bununla beraber, daha güvenilir belgeler ele geçirilinceye kadar, biz I.
GÕyâseddin Keyhüsrev’in ikinci saltanatÕ 601(1205)’den 607 (1211) yÕlÕna kadar
95
sürmüú olmak üzere kabul edebiliriz .
Tarihçiler Sultan GÕyâseddin Keyhüsrev’i övmektedirler. Bu cümleden olarak,
MüneccimbaúÕ, Câmiü’d-düvel’de: «Büyük, adil, cömert, hayÕrsever, dindar,
kahraman, cesur, sa÷lam, inançlÕ, çok savaúan bir sultan olup, ilimden de büyük payÕ
vardÕ. Farsça úiiri bile vardÕr» sözleriyle övüyor. Herhalde, akÕllÕ bir sultan
oldu÷unda úüphe yoktur.
ùimdi Ulu Câmii’nin bakÕmÕna çalÕúan Ya÷Õbasano÷lu Muzaffereddin Mahmud
hakkÕnda da, birkaç söz söylemek sÕrasÕ gelmiútir. Sultan Süleymanúah’Õn ölümü
üzerine, emîrlerden Ya÷Õbasano÷ullarÕnÕn yardÕmÕyla Sultan GÕyâseddin,
østanbul’dan getirilerek, tahta çÕkarÕldÕ÷ÕnÕ, yukarÕda görmüútük. Bunlardan biri
Muzaffereddin Mahmud adÕnda bir emîr idi ki, Dâniúmendo÷ullarÕndan Melik
Nizâmeddin Ya÷Õbasan’Õn o÷lu oldu÷u kesin sayÕlabilir. GÕyâseddin’e her nedense
úükran borçlu bulunan veya ülkeyi yok olmaktan kurtarabilece÷ine inanan bu
kardeúler, adÕ geçen sultanÕ çok uzak bir yabancÕ memleketten getirtmek ve III.
KÕlÕçarslan’Õ tahttan çekilmeye zorlamak gibi, hem zor, hem tehlikeli bir iúe
96
giriúmiúler ve gayelerine de ulaúmÕúlardÕr .
Muzaffereddin Mahmud’un yeniledi÷i Câmii Kebir (Ulu Câmii) kitabesinde
sultanÕn adÕnÕn bulunmasÕ, aralarÕndaki bu ba÷a bir belirti sayÕlabilir.
Muzaffereddin’in babasÕ Melik Ya÷Õbasan, tarihçilerin sözlerine göre 537(1142)’den
562 (1167) yÕlÕna kadar Sivas’da hüküm sürmüú, yÕkÕlmaya yüz tutmakta olan
Daniúmendo÷ullarÕnÕn durumlarÕnÕ bir dereceye kadar düzeltmeyi baúarmÕútÕ.
97
Daniúmendo÷ullarÕ kitabelerinin yayÕn zamanÕnda bunlara ait bilgi verece÷iz .
Burada yalnÕz úunu ekleyelim ki, Ulu Camii’yi yaptÕrmak üzere Kayseri’de
Daniúmendo÷ullarÕndan Melik Mehmed Gâzi, anÕlmakta olup, adÕ geçenin mezarÕ da
câmiye bitiúik olan Melik Gâzi Medresesi’nde gösterilmektedir Her ne kadar
98
94 Huart, Epigraphie’de (s. 16), øshaklÕ HanÕ’nÕn kitabesi 607 (1210-11) tarihli ve I. Keykâvus adÕna
oldu÷unu yazÕyorsa da, kopyasÕ çok eksik oldu÷undan incelemek gerekir.
95 øbnü’l-Esîr’de, bu konuda bir söz yoktur. Ebu’l-Fida iki kelime ile, GÕyâseddin’in 607 (1210-ll)’de
úehit oldu÷unu yazÕyor, øbn Bîbî, Câmiü’d-düvel, Kâtib Çelebi, Takvîmü’t-Tevârîh’de ve Encümen’in
OsmanlÕ Tarihi 603 (1214) yÕlÕnÕ kabul etmiúlerdir. Meskûkât (paralar) ilmine ait eserlerden Galib,
Takvîm’de 606 (1209-10) ve Tevhîd Katalog’da 607(1210-11) yÕllarÕnÕ yazmÕúlardÕr. Lebeau 1210 yÕlÕ
olaylarÕ arasÕnda ve Muralt, Chonographie’de, yine 1210 yÕlÕ, fakat Haziran ile Temmuz aylarÕ içinde
olarak yazmÕúlardÕr. Bu tarih, ise, 607 muharrem ve safer aylarÕna rastlar. [Osman Turan, Selçuklular
ZamanÕnda Türkiye, s. 290-291 ve not, 58’de Alaúehir Savaú ve sultanÕn úehit ediliú tarihi hakkÕnda úöyle
der: «Bu suretle Alaúehir Muharebesi ve sultanÕn úehid oluúu tarihini 1210 de÷il, 1211 haziranÕnda tesbit
etmiú bulunuyoruz. » (K.G.) ].
96 øbn Bîbî, Türkçe Selçuknâme, s. 62’de úöyle diyor: «Uc Beyi Ya÷Õbasan Bey’in o÷ullarÕydÕlar ve
bu nedenle önceden Sultan GÕyâseddin Keyhüsrev’in dost ve hizmetçisiydiler, her zaman ayrÕlÕk yolunda
yürüyüp, birlik yoluna sÕrt çevirirlerdi. Sultan GÕyâseddin’in dostluk ve yakÕnlÕ÷ÕnÕ gönüllerine iúle-
miúlerdi. »
97 ùimdilik TOEM’da yayÕnladÕ÷Õm, úu makalelere baúvurulabilir: Anadolu’da øslâmî Kitabeler’den
«Melik Gâzi», Beúinci yÕl, 1331, s. 449. Bu makalede Dâniúmendlilere ait bibliyo÷rafya da vardÕr. Melik
Gâzi Köyü’ndeki mezar taúÕ, Mahmud’a ait olabilir. Yine orada, s. 457 ve not, 1, ves. 459. Ya÷Õbasan adÕ,
çeúitli úekillerde yazÕlmaktadÕr. Tokat Kitabeleri, yine orada, s. 587-589. øleride Gülük Câmii kitabesinde
Muzaffereddin Mahmud’un kÕzÕnÕn adÕna rastlayaca÷Õz.
98 AdÕ geçen medrese yÕkÕlmÕú ve tamamen kaybolmuú olup, yeri park haline getirilmiútir. Türbe ise,
yeniden câmiiye bitiúik olarak yapÕlmÕútÕr. Câmiin kÕblesinde bulunan bu türbe-nin mimarî tarzÕnÕn aslÕna
uygun bir úekilde yapÕlmadÕ÷Õ göze çarpmaktadÕr (K.G.).