Page 57 - Halil Edhem
P. 57
50 128 KAYSERø ùEHRø 43
uzaklaútÕrmak gibi, iúledi÷i büyük hatalar bir tarafa bÕrakÕlÕrsa. Sultan Alâeddin,
geniú bir siyasi fikre sahip olup, devlet iúlerinde gösterdi÷i dirayet ve ileri görüúlülük
sayesinde Selçuklu Devleti ve øslâm ülkeleri arasÕnda, seçkin bir yer almÕú
oldu÷unda úüphe yoktur. Anadolu’da câmii, medrese, han ve saray gibi önemli ve en
güzel binalar ve Konya ve Sivas surlarÕ gibi en büyük kaleler adÕ geçen sultanÕn
devrinde meydana getirilmiútir.
Alâeddin Keykubâd’Õn zamanÕna ait olaylar ve fetihler, tarih kitaplarÕnda
etraflÕca yazÕlÕ oldu÷undan, burada tekrara gerek olmayÕp, ancak yukarÕdan beri
yürütmekte oldu÷umuz olaylar zincirini kesmemek için, bu bölümde, özet olarak
132
birkaç söz söyleyece÷iz ; YukarÕda gördü÷ümüz gibi, Alâeddin Keykubâd, saltanat
davasÕndan dolayÕ, büyük kardeúi Keykâvus’a karúÕ ayaklanarak, Kayseri
KuúatmasÕ’nda baúarÕsÕzlÕ÷a u÷radÕktan sonra, Ankara Kalesi’ni alarak, orada
yerleúmiú ve fakat, burada da kardeúine yenilerek esir düúüp, Malatya civarÕnda
Minúar ve sonra Kezirpert adlÕ kalelerde hapis edilmiúti. Alâeddin, Ankara’da
bulundu÷u sÕrada, orada âdeta bir hükümet kurarak, kendisine «Melik Mansur
Keykubâd» adÕnÕ vermiú ve bu adla para da bastÕrmÕútÕ .
133
Sultan øzzeddin Keykâvus’un 616(1220)’da ölmesi üzerine, devletin ileri
gelenleri, Alâeddin’i hapis bulundu÷u Kezirpert Kalesi’nden alarak Sivas’a getirtip,
orada kardeúinin ölüsünü gösterdikten sonra tahta çÕkardÕlar. Oradan saltanat
merkezi olan Konya’ya gitmek üzere, önce Kayseri’ye u÷radÕlar. Selçuklular
zamanÕnda Sivas ve Kayseri de birer hükümet merkezi kabul edilirlerdi. Bundan
dolayÕ, Sultan Alâeddin, Kayseri’ye büyük gösteriú ve úanla girdi. Seyfeddin Ebû
Bekir adlÕ emîr, Kayser’nin sübaúÕsÕydÕ. Alâeddin, burada da tahta çÕkÕú törenini
yaparak, Aksaray yoluyla Konya’ya vardÕktan ve Selçuklu tahtÕna oturduktan sonra,
zaman yitirmeden devletin baúlÕca hizmetlerine yöneldi ve hükümet iúlerini
134
düzenlemekle u÷raútÕ . Bu aralÕk, Abbasi halifesi tarafÕndan elçi olarak gönderilen
135
Ebû Abdullah Ömer o÷lu Suhreverdi’yi kabul etti . Bundan sonra Alâeddin, ülkeyi
geniúletmeye önem vererek, birbiri ardÕnca Akdeniz kÕyÕsÕnda bulunan Küçük
Ermenistan kalelerinden Kâlonoros Kalesi’ni alarak yerine «Alâiye» (Alanya)
ùehri’ni kurdu . Buradan batÕ tarafÕna yönelip, yine deniz kÕyÕsÕnda Âlâra ÇayÕ’nÕn
136
ulusu ve büyü÷üdür.» dedi÷i halde, TOEM’da yayÕnlanan bir makalesinde (Birinci yÕl, s. 38), úu úekilde
ifâde de÷iútiriyor. I. Keykâvus’un devlet adamlarÕna uyguladÕ÷Õ haksÕzlÕ÷Õ, kardeúi ve halefi -büyük-
unvanÕnÕ hakkÕ olmadan alan I. Alâeddin Keykubâd da baúka bir úekilde uyguladÕ÷Õndan... Emîrlerin ve
devlet büyüklerinin büyük bir kÕsmÕ harcanmÕútÕr ki, Anadolu Selçuklu Devleti’nin çöküú nedenlerinden
baúlÕcasÕ bu durumdur.» Encümen’in yayÕnladÕ÷Õ OsmanlÕ Tarihi, yazarlarÕ da (c. I. s. 185), úöyle diyorlar:
«Sultan Alâeddin Keykubâd, VII(XIII). yüzyÕlÕn büyük sultanlarÕndandÕr. Adil, âlim, siyaseti sa÷lam, ilim
adamlarÕ ve fazilet sahiplerine ilgisi çok, etkisi ve tedbiri sa÷lam idi. »
132 Bu bölümde kaynaklarÕmÕz, øbn Bîbî’nin Selçuknâme’si, øbnü’1-Esir, Ebu’l-Fîda ve
MüneccimbaúÕ’nÕn «Câmiü’d-düvel tarihleriyle, Muhârebât-Õ Salîbîyye Müverrihleri MecmualarÕ’dÕr. [Bu
konuda geniú bilgi için Bkz. Osman Turan, Selçuklular ZamanÕnda Türkiye, s. 325’de «Türkiye
SelçuklularÕnÕn økbal Devri» adÕyla baúlayan I. Alâeddin Keykubâd’Õn saltanatÕ, s. 402’ye kadar
anlatÕlmÕútÕr.]
133 Tevhîd, Katalog, s. 346, sikke (madeni para) kestirilmiú oldu÷una bakÕlÕrsa, adÕna hutbe de
okutmuú olabilece÷i düúünülebilir.
134 Reúideddin Vezir, Seyfeddin Aybe, Seyfeddin Ebû Bekir, Pervâne Celâleddin Kayser,
Hüsameddin Çoban, Seyfeddin KÕzÕlbey, Kemâleddin Kâmyar, Celâleddin Karatay ve Necmeddin Ebu’l-
KasÕm Tusî yüzyÕlÕn büyük adamlarÕndan idiler. Son iki kiúi, hakkÕnda Bkz. TOEM’da «KaradayÕ HanÕ»
adlÕ makale, beúinci yÕl, s. 520 ve «Tokat Kitabeleri» adlÕ makale, yine orada, s. 589-644.
135 Suhreverdi, Konya’dan dönüúünde Kayseri’ye de u÷ramÕútÕr.
136 Bkz. TOEM’da Anadolu’da øslâmî Kitabeler’den «Alâiyye», beúinci sene, s. 154. Milâdi XIII.
yüzyÕlÕn ortasÕnda yaúayan «Simpad»Õn Küçük Ermenistan Tarihi’nde Alâeddin, Kâlonoros Kalesi’ni
aldÕktan sonra, bu yörenin beyi olan Kirvart’Õn kÕzÕnÕ aldÕ÷ÕnÕ ve Silifke’ye kadar Kilikya Traheâ’yÕ (yani,