Page 111 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 111

Esin Yılmaz | Büyük Kapının Öyküsü
                                     Büyük Kapının Öyküsü


                                           E sin Yılma z







               Büyük kapı açılırsa birçok yüz dışarı fırlayacaktı. İçeriden türlü sesler geli-
            yordu. Ağır, eski ve rutubetli seslerdi bunlar. Geceleri kapı üzerindeki havalan-
            dırmalardan içeriye, sokak lambalarının zayıf ışıkları düşer ve içeriyi baştan
            sona bir korku rengine boyardı. Tavan kubbeliydi. Kubbenin tam orta yerinde
            kırlangıçlar, yüzlerce yıldır aynı yuvayı tekrar yapabilmek için cami bahçele-
            rinden toprak taşırlardı. Ancak, içerideki seslerden bu çamur bir türlü kubbe
            taşına tutunamazdı.
               Geceleri çarşının yaşlı bekçisi kayda değer bir gayretle büyük çarşı kapısını
            gıcırtı sesleri arasında açardı. İçeriye bir rüzgâr uğultusu yayılırdı. Çarşının
            diğer ucunda havalandırma pencereleri vardı. Böyle anlarda içerideki tüm sesler
            ansızın kesilirdi. Sanki tüm sesler bu rüzgâra karışır ve çarşıyı terk ederdi.

               Yaşlı bekçi, çarşının içerisinde ağır aksak ilerler ve arada tüm nefesini kul-
            lanarak bekçi düdüğünü üflerdi. Bu düdük sesiyle kırlangıçlar korkuyla yuva-
            larından fırlar, çarşı içerisinde bir tur atar, sonra tekrar geri dönerlerdi. Bekçi,
            kırlangıç seslerine karışan düdük sesinin acı yankılarını çarşı içinde yürürken
            büyük bir memnuniyetle dinler, bu ses çarşının karşı ucuna ulaştığında tekrar
            geri dönerdi. Kontrolden sonra çarşının büyük kapısına geri dönen bekçi onu
            yine aynı gayretle kapatır, son bir kez bekçi düdüğünü çalar ve dışarı çıkardı. Ve
            o dışarı adımını atar atmaz içerideki esrarengiz sesler yeniden işitilmeye başlardı.

               Kapının büyük asma bir kilidi vardı. Bekçi, çarşı kapısına her gelişinde, tütün
            çantasında taşıdığı koca bir anahtarı çıkarır, bu anahtarla büyük kapının kilidini
            zorlukla açar ve zincir şıkırtıları arasında içeriye girerdi.
               Yaşlı bekçi büyük kapının anahtarının meçhul ustasını ve onun elden ele
            dolaştığı eski sahiplerinin yüzlerini düşünürdü bazen. Bir an kendini, uzun bir
            zincirin son halkası gibi hisseder ve ürperirdi. Ne tuhaftır ki anahtarla çarşının
            büyük kapısının kilidini açar açmaz, içerideki seslerin ansızın sustuğuna şahit



                                                                                    111
   106   107   108   109   110   111   112   113   114   115   116