Page 162 - hnc_hikaye_yarismasi
P. 162

Hasan Nail Canat Hikâye Yarışması

               Hasan Kaptan, ufuk çizgisine bakar, bir cigara yakar, bir ağlar bir güler.
            Deniz gibidir içi. Bir dalgalı bir sakin. Bir fırtınalı bir dingin.

               “Ağ ile her adam balık yakalar, olta balıkçılığı bu işin ilk mektebidir”diye
            başlar uzun anlatışlarına. “Her yerde çiçek güzeldir de deniz çiçeklenmeye
            görsün arkana bakmadan kaçacaksın” diye devam eder.

               “Denizi seveceksin ama çok da bağlamayacaksın. Deniz hilebazdır. Seninle
            oynar, sen de ondan geri kalmayacaksın. Fırtına mı geliyor; havayı koklayacak-
            sın. Her rüzgar fırtına değildir emme ruhunla hissedeceksin. Yanındaki adamın
            perçemi bozulmamışsa sıkıntı yok ama, saçlar bir geriye doğru yatmaya başladı
            mı işte o zaman yetiş ya Hızır diyeceksin.
               Denizi sev ama deniz acımasızdır. Hatayı affetmez. Havayı gösterir. İşte onu
            hücrelerinde hissettin mi kaçacaksın. Korkma deniz insaflıdır. Her daim kaçma
            payı bırakır.»
               Bu bilindik hikâyelerini dinlememiş birini bulmanın heyecanıyla anlattıkça
            keyifleniyordu.
               “Dedim ya hileleri bileceksin. Kıraça meselâ martı tüyüyle tutulur. Giresun
            adasından otuz üç tane martı tüyünü toplayıp donam yaptın mı misinayaya
            bismillah deyip çekeceksin kendine. Ha bir de ördek kanadına palamut iyi vurur.
            Ördeğin kanadından diyim ya sen anla işte! Tüyünden bir donam yapardı irah-
            metli babacuğazım, sorma! Sargan, ipek ipliğiyle yakalanır. İpek, fiyakalı kızlara
            benzer. Bir gördün mü bitersin, bir bakmışsın yanmışsın alev alev. Yandın mı
            düşersin peşine. Sargan da öyle, ipeğe âşık olmaya görmesin düşer peşine. Kıyı
            boyu aheste ahestesüreceksin takayı, buna sargan sürütme denir. Kızlar aynı
            oğlanların burnunu sürter ya aynı onun gibi belle. Sargan takip edecek. Öyle
            hemen gelmez hileye. Dolanmaktan başı dönecek. Sen sarganı deli oğlanlar gibi
            âşık oldu say. Sarganın bu kovalamacası sarganın her şeyin bir yalandan ibaret
            olduğunu anlamasına kadar sürüp gidecek. «
               Nefesleniyordu.
               “Mezgit mi tutacaksın, Kalecik önünden alacaksın. Daha iyisi yok! Ordu
            Abrel adasında esaslı balık olur emme Giresun’dan üç saatte gidilir.”







            162
   157   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167