Page 17 - Kayseri Ansiklopedisi Cilt 2
P. 17
[488] 8 / DİN KAYSER‹ ANS‹KLOPED‹S‹
ması yolunda önemli gayretleri olduğu
anlaşılmaktadır. İlmî çalışmalarında pek
çok öğrenci yetiştiren Ali Nisârî Efendi,
nitekim halka dönük çalışmaları nede-
niyle aleyhinde oluşan ve yapılan şikâyet-
lerden dolayı İstanbul’a çektirilmiştir.
Kuşkusuz Kayseri’nin dinî sosyal hayatı-
nın şekillenmesinde burada adlarını ak-
taramayacağımız kadar çok sayıda din
bilgininin bu şekillenmeye katkısı olmuş-
tur. Bu çerçevede Mevlânâ’nın hocası
Seyyid Burhaneddin Tirmizi*, Davûd el-
Kayseri*, Şeyh İbrahim Tennûrî* gibi din
bilginlerinin yanı sıra Kayseri’ye vakıf,
medrese ve şifahane gibi pek çok eseri
kazandıran Gevher Nesibe*, Alâüddevle
Bey, Alâeddin Eretna* gibi isimler de
Kayseri’nin dinî sosyal hayatının öteki
Cumhuriyet öncesi Kayseri Sokaklarında bir boyutlarını tamamlamışlardır. Bayrami-
derviş (Tuzcu, Talas)
ye Tarikatının halifesi olan Şeyh İbrahim
Tennûrî’nin ilmî faaliyetlerinde Türkçeyi
Efendi, Kayseri’nin dinî hayatında din öne çıkarması onu ayrı bir konuma yer-
bilginlerinin rolünü gösterme konusun- leştirmektedir. Öte yandan 1637 yılında
dan özel bir örnektir. Aksaray’da doğan, yapılmış olan Bayrampaşa Mevlevihane-
Konya, Niğde ve Diyarbakır’daki medre- si* ile Mevleviliğin de kendisine alan bul-
selerde eğitim aldıktan sonra 1670 yılın- duğu Kayseri’de, Kalenderilik, İshakilik,
da Kayseri’ye yerleşen Ali Nisârî Efendi Bayramilik, Rıfailik, Nakşibendilik ve
Gıyasiye Medresesinde müderrislik ya- Halvetilik gibi belli başlı tarikatların
parak dinî ilimlerin yerleşmesine hizmet önemli bir taraftar kitlesine sahip olduğu
etmiştir. XVII. yüzyılın sonlarına doğru anlaşılmaktadır. Öte yandan Osmanlı
Kayseri’de dinî hayat, din bilginlerinin Devleti’nin son yüzyılında, 1826’da, Bek-
sayısında ve ilim hayatında gerileme ne- taşi tekkelerinin kapatılma kararı ile ya-
deniyle, daha çok yeni açılan bazı tekke saklı hale gelen Bektaşi tekkelerindeki
ve tarikatların (özellikle Tekkeönü ve
Tekke sokağında) söz sahibi olmaya baş- şeyh ve dervişlerin “tashih-i tikad” etmek
ladığı, halkın bir takım şeyhlerin etkisin- üzere o dönemde ulema merkezlerinden
de kaldığı bir dönemdir. Bu evrede Ali sayılan Birgi ve Kayseri’ye sürülmesi ön-
Nisârî Efendi’nin Kayseri’ye gelişi ve bu- görülmüştü. Bu kararın alınması bir bakı-
rada ikamet etmesi Kayseri’nin dinî ha- ma Kayseri’nin Sünni alimlerin yetiştiği
yatı bakımından bir dönüşümün simgesi- seçkin bir merkez olduğuna işaret etmek-
dir. Ali Nisârî Efendinin gayretleriyle tedir. Nitekim Kayseri’nin tarihsel kimli-
Kayseri’de din ilimlerine ilgi ve alaka ğinde “makarr-ı ulema” (alimler yurdu)
canlanmış, bu arada medreseler yenilen- olarak tanımlanmasında bu özelliğin et-
miş ve mamur hale getirilmeye çalışıl- kisinin olduğu düşünülebilir. Yirminci
mıştır. Bu sebeple o “Muhyi-î Kayseri yüzyılın başlarında (1910) Kayseri’de
Hoca Nisâri” ünvanıyla anılmıştır. Ali yaklaşık otuz kadar medresenin faal ola-
Nisârî Efendi’nin Kayseri dinî sosyal ha- rak eğitim vermesi, bu durumu destekle-
yatında ciddi etkilerde bulunduğunu, yen bir olgudur.
onun özellikle halk arasında dine aykırı Kayseri’de aile yapısı, dinin sosyalleşme-
bulduğu şeyler konusunda gerek vaaz ve sinde ne kadar önemli bir kurum olduğu-
nasihatler ve gerekse merkezi idarecilerle nu göstermektedir. Geleneksel aile yapısı
işbirliği yaparak onların ortadan kaldırıl- Kayseri’de özgün yerel-kültürel özellikle-