Page 37 - kayseri_mutfagi
P. 37
Geçmi ş t en Ge l eceğ e
KA Y SERİ MUTF A ĞI
Selçuklu Dönemi’ne ait tepsi
(Selçuklu Uygarlığı Müzesi)
“soktu” adını vermişlerdir. Kayseri mutfağının en belirgin ürünlerinden olan pastırma
ve sucuk Selçukludan günümüze devam eden bir Türk mutfak geleneğidir.
Kaşgarlı Mahmud’un ünlü eseri Dîvânü Lugati’t-Türk’te yemeklerin yapılışları hakkında
verilen bilgiler Türklerin yoğurt ve sirke gibi şeyler katılan ekşili yemekleri sevdiklerini
göstermektedir. Türkler kesilen hayvanın ayaklarından paça çorbası yapmışlar ve bu
çorba halen mutfağımızda yaşamaktadır. Türkler et ve baharat ile doldurulan bir çeşit
bumbar dolmasını da biliyorlardı. Yoğurt tek başına tüketilmekten başka “tutmaç” ve
benzeri birtakım yemeklere de dökülüyordu.
Türk mutfağında tutmacın yeri çok önemlidir. Bu yemek Orta Asya’da yaşadıkları günlerden
beri Türklerin mutfağında yer almıştır. Tutmaç ilk kez yazılı olarak Kaşgarlı Mahmut’un
‘Dîvânü Lugati’t-Türk’ünde geçer. Sözlükte tutmaç, erişte, kavrulmuş kıyma ve yoğurttan
oluşmakta olan bir yemek olarak yer alır. Bu haliyle et, hamur ve yoğurt birleşiminden
oluşan tutmacın aynı malzemelerin başka formda bir araya getirildiği mantıyla benzer-
liği dikkat çekicidir. Kayseri yemekleri arasında paça çorbası, bumbar dolması, yoğurt
ve sirkenin varlığı ve mantıya yoğurt dökülmesi gibi alışkanlıklar Selçuklu mutfağının
günümüze yansımalarıdır. Selçukluların tatlı olarak en çok tükettikleri gıda pekmez idi
ve ayrıca sütlaç da yapıyorlardı.
Yukarıda verdiğimiz birkaç örnek dahi Selçuklu mutfağının günümüzde Kayseri mutfa-
ğında yaşadığını göstermeye yetmektedir.
37