Page 133 - Kültepe Kaniş
P. 133
Hukuk | Antlaşmalar
ù-ta-ar-ma ù i-ta-lá-ak šu-ma ṭá-áb-šu-um İ-na-ar wa-ra-sù ša Ta-ar-ma-na İGİ
15
17
16
13
14
Ší-pu-na-ah-šu-uš GAL kà-al-ba-tim İGİ Ar-nu-ma-an
19
18
“ 1-6 Tarmana 37 ½ šeqel gümüşü İnar’ın fiyatı olarak, onun ağabeyi Haşui’ye ve annesi
Kudida’ya ödedi ve onu satın aldı. 6-13 Eğer Tarmana’nın evi İnar’ın hoşuna gitmezse, İnar
Tarmana’ya 37 ½ šeqel gümüşü iade edip gidebilecek. 14-16 Eğer hoşuna giderse Tarmana’nın
kölesi (olarak) kalacak. 17-19 şahitler: Köpekler’(den sorumlu kimselerin) başı şipunahşuş (ve)
Arnuman.”
Antlaşmalar
Asur Ticaret Kolonileri Devrinin geç dönemine (Ib) tarihlenen bir antlaşma metni
1987’de, Anadolu’ya gelen kervanların Asur şehrinden sonraki ilk uğrak yeri olan
Irak’taki Apum’da (bugünkü Tel Leilan) bulunmuştur. Önemli bir kısmı okunamayacak
kadar hasarlı olan bu tablet Apum ile Asur krallıkları arasında yapılmış antlaşmayı
içermektedir. 77
Kültepe’de ilk defa 2000 yılı kazılarında iki antlaşma metni birden bulunmuştur
78
(Res. 14, 15). Her ikisi de Apum metni gibi Koloniler devrinin geç safhasına ait, tara-
fımızdan yayınlanmış bu metinler devrin ve bunun da ötesinde Eski Anadolu ticaret
hukukunun temel kaynakları olmaları itibariyle büyük ilgi uyandırmıştır. Metinlerden
ilki Kaniş ile Asur diğeri ise, devrin büyük krallıklarından Hahhum ile Asur arasında
79
yapılmış antlaşmaları içermektedirler. Her ikisi de çok hasarlı ve eksik olmalarına
rağmen, korunmuş kısımlardan Asurlularla yerlilerin sadece ticarî değil, hukukî ve
sosyal ilişkileri konusunda da son derece önemli bilgiler edinilmiştir. Antlaşmalarda
tarafların hak ve yükümlülüklerinin ayrıntılı bir şekilde belirlendiğini görüyoruz.
Kaniş ile Asur arasında yapılmış antlaşmanın ilk satırlarında himayesi istenen veya
antlaşmaya şahit olan bazı Mezopotamyalı ve yerli tanrıların adları sayılmaktadır.
Antlaşmanın korunmuş kısımlarında şunları okuyoruz:
∙ (Pazarlanacak) kumaşlar (Asurlu tüccarlardan) zorla ve ucuza alınamayacaktır.
77 J. Eidem 1991, s. 185 v. d.
78 Kt. 00/k 6 ve Kt. 00/k 10: C. Günbattı 2004, s. 249-268.
79 Hahhum Asur-Kaniş arasında gidip gelen kervanların en sık kullandıkları yol üzerinde stratejik bir
yerde bulunuyordu. Sonraki Hititler döneminde de önemini korumuştur. Öteden beri Yukarı Fırat
bölgesindeki Lidar Höyük olduğu iddia edilmiştir. Bkz. Kh. Nashef 1991, s. 47. Biz Hahhum’un, Hahhum
ile Asur arasında yapılmış antlaşmanın ışığında, bölgedeki en büyük höyüklerden birisi olan ve bugün
baraj gölünün altında kalmış bulunan Samsat olduğunu düşünüyoruz. Hahhum’un lokalizasyonu ile
ilgili görüşler için bkz. G. Barjamovic 2005, s. 79 v. d.
133