Page 112 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 112
arabadan atlayan suya koştu. Hayvanları terk edenler
de suya koştu. Askerler kayalara yakın bir yerde
silahlarını çattı ve suya koştular. İşte ne oldu ise o
sırada oldu. Elinde mavzer ile bir adam ortaya çıktı.
Kalabalığa bağırıyor ve emirler yağdırıyordu. Yunus
Çavuş adama dikkatle bakınca bunun aradığı Gavur
Hacı olduğunu anladı. Nihayet ortaya çıkmıştı. Gavur
Hacı belli ki kafileyi soymak istiyordu. Yine soygun için,
katillik için ortaya çıkmıştı. İnsanlar darda ve
savunmasızken bastırıyordu. Hem kim olursa olsun,
insanların hayatı her şeyden önemliydi. Çavuş açık bir
soygun ve cinayete izin veremezdi.
Hacı bağırıyordu. Askerler silahlarına
kavuşamıyordu. Silahlarla askerler arasına Hacı girmiş,
emirler yağdırıyordu Vakit geçirmeden kadınlarla
erkekleri ayırdı. İçlerinden bir kadın ayrıldı ve yaydığı
örtüye kadınların ziynet eşyalarını yığmaya başladı.
Siyah giysiler içindeki papaz da erkeklere yöneldi.
Yunus Çavuş olanı biteni dikkatle gözlüyordu. Buna
engel olmak gerekti. Kim bilir, hain herif savunmasız
bulduğu bu insanlara ne eziyetler çektirirdi. Onu yok
etmenin tam sırası idi. Fakat elindeki tabancanın
kurşunu onu etkilemezdi. Mesafe çok uzaktı. Dereye
inse, açıktan inecek ti ki bu da kendisinin sonu olurdu.
Çok nişancı olan alçak adam, öncelikle gözünü
kırpmadan kendisini vururdu. Ama onu nasıl
etkisizleştirecekti? Olaya seyirci kalamazdı. Aksi halde
ömrü billah bu yanlışı üzerinden atamazdı. Ama
mutlaka Hacı’nın soygununa engel olmalıydı.
Yunus Çavuş iyice düşündükten sonra bulunduğu
yerden ateş açmaktan başka çare olmadığına karar
verdi. Hacı’ya buradan kurşunun yetişmesi imkansızdı.
Ama onu korkutabilir, mermiyi yakınına düşürebilirdi.
Böylece kafiledekiler yalnız olmadıklarını anlar, belki
104