Page 138 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 138

tanıyordu. Hacı’nın öldürdüğü yılanın eşi de  olabilirdi.
                                  Endişe dolu gözlerle etrafı gözledi, fakat başka yılan
                                  göremedi. Hacı yaptığı işten çok memnundu. Sanki
                                  kendi canavarlığını unutmuştu.  Şimdi yılanı öldürmek
                                  ile insanlığı korkunç bir tehlikeden kurtardığını, faydalı
                                  bir iş yaptığını sanıyordu. Sanki toplum adına yılandan
                                  hınç almıştı. Hınzır, hayvan! Nasıl da çögelmiş,
                                  gözlerini dikmiş öyle  sabit bakıyordu. Fakat Hacı
                                  bırakır mı, mutlaka onun hesabını görürdü. Ölü yılanın
                                  kuyruğunu keyifle tuttu. Bir müddet zaferini gören olur
                                  mu diye havada salladı. Sonra  da Eğri Kaya’dan
                                  aşağılara savurup attı. Hayvan havada kavisler çizdi ve
                                  aşağıda ki taşlıkların arasına düşüp kayboldu.
                                      Bu dağlar yılanla doluydu. Hacı’nın saklandığı in de
                                  hemen küçük kavaklığın dağ yamaçlarında, her zaman
                                  yılanların oynaştığı yerlere yakın bir mağaraydı. Üstelik
                                  el büyüklüğünde zehirli örümcekler, akrepler de eksik
                                  olmuyordu. Hacı’nın canı tatlı ve  zehirlilerin  bir gün
                                  kendini sokacağını düşünüyor ve bundan çok
                                  korkuyordu. Hacı insanlardan korkmuyor, fakat
                                  zehirlilerden çok korkuyordu. Bir keresinde adamın biri
                                  yılan tarafından  ısırılmış, mosmor olan cesedin
                                  göğsüne yılan kıvrılıp oturmuş, saatlerce  cesetten
                                  ayrılmamıştı. Adam o yılanın eşini öldürmüştü. Bu
                                  kadar zehirli ve intikamcı yılanların ortasında
                                  yaşıyordu. Buraları terk etse gidecek yeri yoktu. Kış
                                  olduğu zaman silahını, giysilerini saklıyor, sıcak
                                  memleketlere gidiyor, hükümetten ne kadar uzak
                                  olursa o kadar rahat ediyordu. Fakat döndüğü zaman
                                  da yılanlar, akrepler başına bela oluyordu.
                                      Hacı her nasılsa gelecek günlerini düşündü.
                                  İnsanları öldürmüş, doğayı sömürmüş, hiçbir varlığa
                                  saygı göstermemişti. Ama yılanlardan çok korkuyordu.
                                  Bazı yılanlar insanların boğazına akıyordu. Kendisi


                                                           130
   133   134   135   136   137   138   139   140   141   142   143