Page 144 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 144
“ Gördüğün her şeyi yıkıp, yok etmek istiyorsun.
Oysa o şeylere iyi davranman gerektiğini anlaman
lazım. Hiç bir zaman sevgi ve saygıyı tatmadın,
bilmiyorsun. Saygı ve sevgi insanı dik tutan, onu
yaşatıp hayat veren, tükenmez hazinelerdir. İnsanın
onurunu, var olan her şeye karşı onu korur. Bu lezzeti
tadamayanlar, çaresizdirler ve her şeyden korkarlar.
Senin gibi cılız ve korkak olurlar. Oysa insan ruhu
yücedir ve karanlıklar içinde kalamaz. Tanrı bizleri
yeryüzünde ki en yüksek varlık olarak yaratmış.
Yaşamak heyecanı ile dolu ruhumuzu ve iyi huylarımızı
bize armağan etmiş. Bu armağanlara ihanet eden,
senin gibi yılandan korkanlar sonunda yılan olurlar.
Gerçek yılanlara bile sevgi sayesinde sözünü
geçirebilirsin. Sende sevgi yok, kuru ve vahşi bir
yaratıksın.
Hocanın söyledikleri, Hacı’nın içindeki zehir dolu
torbaları deşiyordu. Fakat o, bu sözleri anlamakta
güçlük çekiyordu. Kişiliğini zedeleyen, onu alt üst eden
bir şaşkınlığın içinde idi. O, küçük gördüğü ve bir sinek
gibi ezdiği insanlar karşısında üstündü. Şimdi içinde
derin bir boşluk meydana gelmişti. Bir an için
mavzerine kavuşup, kaçmayı düşündü. Doğru sözler,
doğru irade ve düşünceler, kurşundan da etkiliydi. Hacı
şimdi doğru sözlerin etkisinde kalmış, doğru şeyler
karşısında tüfeğin, kurşunun bir işe yaramadığını
nihayet anlıyordu. Bu yüzden hocaya karşı koyacak
gücü ve takati bulamadı. Yüzü ve gönlü kara, ümitsiz,
Hacı’nın hareketsiz kalmasına karşın, hoca konuşmayı
sürdürüyordu.
“ Gördüğün her şeyi yakıp, yok etmek, hatta beni
bile ortadan kaldırmak istiyorsun. Var olan şeylere
karşı senin saygın yok. Haramı, günahı seviyor, iyi ve
huzur dolu şeyleri düşünemiyorsun. Yılanlardan daha
136