Page 151 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 151

öldürmeyeceksin, ev soymayacaksın. Her varlığı
                                  sevmek ve saymak zorundasın. Söylediklerimin aksine
                                  hareket edersen karşılığını çok ağır ödersin! “
                                      “ Hoca Efendi. Benim derdim yaşamak. Herkes bana
                                  düşman. İnsanlar biliyorum ki fırsatını bulsalar beni bir
                                  yılan gibi, bir köpek gibi taşlayarak öldürecekler. Benim
                                  yılanlardan ve insanlardan korunmaya ihtiyacım var “
                                  diyebildi.
                                     “ O zaman, sözlerim kulağında küpe  olsun.  Şimdi
                                  Kuran okuyacağım. Sırf sözlerimi iyi anlayasın diye.
                                  Kuran hiç bir zaman büyüye, tılsıma izin vermez. Ama
                                  Tanrı’ya sığınıp, ondan af dileyeceğiz. Tanrı’ya
                                  yakarmak sana güç ve kudret verecek. İçireceğim dualı
                                  su vücudunun tüm hücrelerine girecek. Girecek de
                                  dualı suların girdiği hücrelere zehir girmeyecek. Ama
                                  bir kez daha söylüyorum. Bundan böyle adam
                                  öldürmek yok, haraç almak yok, insanları rahatsız
                                  etmek yok, sana yaklaşsa bile yılanı öldürmek yok.
                                  Şayet bunların aksini yaparsan feci  şekilde yok
                                  olacaksın. Bunu iyi bil. “ diyor ve  bir taraftan da sesli
                                  olarak Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyordu.
                                      Hacı  ömründe    hiçbir  zaman     öğüt   nasihat
                                  dinlememiş,    Tanrı’yı   da    tanımamıştı.    Şimdi
                                  korktuğundan her  şeye razı, hocanın karşısında el
                                  pençe duruyor ve her  şeyi anlamış görünüyordu.  Şu
                                  hocanın ateş gibi yanan gözleri, gür ve simsiyah sakalı
                                  ve bir de  yılanları olmasa, bu kadar korkmayacaktı.
                                  Dinliyordu ama söylenenlerin kıymetini anlayacak gücü
                                  yoktu.  Hoca ise adamın  ne mal olduğunu bile bile
                                  sordu.
                                     “ Söylediklerimi iyi anladın mı? Tövbe edeceksin ve
                                  bir daha kimseyi öldürmeyecek, can yakmayacaksın.
                                  Bak seni  şerbetliyeceğim. Buna rağmen sözlerimi



                                                           143
   146   147   148   149   150   151   152   153   154   155   156