Page 156 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 156

sessizce gidip geliyor ve kaşıklar ev halkına hizmet
                                  ediyordu. O gecede çıra yakmadılar. Evler karanlığa
                                  gömülü olarak kaldı. Yatma  zamanı gelince Hacı
                                  Mustafa Efendi gediğe bir ip gerdi ve ipin bir ucuna boş
                                  teneke bağlandı. Böylece gedikten gizlice girecekler
                                  için uyarı düzeni kuruldu. Şimdi daha rahattı. Gedikten
                                  birisi girdiği takdirde ipe takılacak ve ahırın üzerindeki
                                  boş teneke düşecek ve müthiş bir gürültü çıkaracaktı.
                                  Gürültü ise Hacı Mustafa Efendi’nin silaha sarılmasına
                                  yetecekti.
                                       Mustafa  Efendi  silah  kullanmaktan  hoşlanmıyordu.
                                  At Pazarında işlenmiş deri  satıyordu. Hamiyet sahibi,
                                  fakiri, fukarayı kollayan bir yapısı vardı. Haraç işine bir
                                  çare bulmak istiyor, fakat şu geçkin halinde kendini ve
                                  oğullarını nasıl kurtaracak bilemiyordu. Büyük oğlu
                                  Mehmet     bedel    vermeyi    kabul   etmemiş     ve
                                  Çanakkale’de İngilizlerle harbe tutuşmuştu. Ahmet ise
                                  idadi mektebini yeni bitirmiş, askere çağrılıyor, bir ay
                                  içinde şubeye teslim olması isteniyordu. Ahmet Efendi
                                  ağası Mehmet Efendi’nin Çanakkale’den gönderdiği
                                  mektupları delicesine okuyor ve ona özeniyordu. Oysa
                                  asker olan gidiyor ve bir daha gelmiyordu. Her nasılsa
                                  Mehmet Efendi’yi bölük yazıcısı yapmışlar ve mektubu
                                  geldiği zaman ev ahalisi bayram yapıyordu. Bölük
                                  yazıcılığı önemli bir görevdi. Mehmet Efendi iyi kötü
                                  yazmayı bildiğinden, koca bölükte bir tek kendinin
                                  okuryazar olduğu anlaşılmış  ve hemen bölük  yazıcısı
                                  yapmışlardı.
                                         Büyük oğlu Mehmet askere çağrıldığı zaman İttihat
                                  ve Terakkicilere başvurmayı düşünmüş fakat bir türlü
                                  bu işi yapamamıştı. Ne idi o günler. İkinci Meşrutiyetin
                                  ilanını iyi hatırlıyordu. Kendisi de ittihatçıların içinde idi.
                                  I2 Temmuz I908 günü meşrutiyet idaresi ilan edilmiş ve
                                  yer gök top sesleri ile  inlemişti. Tüm insanlar  şenlik


                                                           148
   151   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161