Page 159 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 159

kocaya varan annesi ile babalık elinde kaldı. Fakat
                                  felek onlara babalık evinde de yar olmadı ve Ömer iki
                                  yaşında iken annesi öldü. Yoksulluk içinde  kıvranan
                                  büyük ana  Ömer’e sahip çıktı. Babalık ve büyük ana
                                  elinde kalan Ömer beş yaşında hayata atıldı. Baldöktü
                                  adlı arkadaşı ile tabak esnafı için it boku, kedi boku
                                  topladılar. Ömer  ve Baldöktü  ilerde dev gibi adamlar
                                  olacaktı. Ama harp  yüzünden acılarla yoğrularak
                                  büyüdüler. Benzerlerine ahali içinde her zaman
                                  rastlamak mümkündü.
                                     İşte bir yığın  yetim çocuk bu hallere düştü. Yetim
                                  çocuklar,  şehitlerin çocukları ve kimsesizler sokakları
                                  doldurdu. Güçlü ve sefalete katlananlar, ilerde yetişip,
                                  babalarının, amcalarının yerini doldurmak için çalıştılar.
                                  Hacı  Mustafa Efendi bunları görüyor ve düşündükçe
                                  göz pınarları yaşlarla doluyordu. Onları göre göre kendi
                                  evlatlarına iltimas istemek, kayrılmak  şehitlere ihanet
                                  gibi geldi. Herkes gibi, komşuları, tanıdıkları, akrabaları
                                  nasıl askere gitmişse, onlar da aynen askere gidecek,
                                  şehitlik ve gazilik ne  olursa, bağrına taş basacaktı.
                                  Şimdilik  hamd     olsun,   büyük    oğul    Mehmet,
                                  Çanakkale’de savaşın içinde, fakat hayatta idi. Ahmet,
                                  ise mülazımı evvel olarak gidecek ve orduda subaylık
                                  yapacaktı.  Belki de rahat eder, inşallah gittiği gibi
                                  gelirdi.
                                     Balkan yenilgisi, devletin dengesini bozmuştu. Belki
                                  de onun intikamı için bu büyük savaşa girildi. Hacı
                                  Mustafa Efendi, şehirde müftü, Balkan harbi gazisi Faik
                                  Seler ve diğerleri ile konuştuğu zaman, Avrupalıların
                                  artık Balkanları bize vermeyeceğini söylemişlerdi.
                                  Madem o  topraklar elimizden çıkmışsa, neden  şu
                                  harbe girip  de seller gibi kan akıtıyorduk. Topumuzu,
                                  tüfeğimizi dışardan alıyorduk.  İlim ve teknikte
                                  düşmanlarımız bizden çok ileri idi. Bu yüzden tabur


                                                           151
   154   155   156   157   158   159   160   161   162   163   164