Page 180 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 180

Önde tüfeğin namlusu ve sonra da Gavur Hacı bütünü
                                  ile boy gösterdi.
                                      Hacı sol eliyle tüfeğini tutuyordu. Bir tilki kurnazlığı
                                  ile etrafı tekrar tekrar süzdü. Önce güneye doğru
                                  yürüdü, sonrada dönüp yukarıları ve aşağıları gözledi.
                                  Birer ikişer evlerden dumanlar çıkıyor, her  ev eline
                                  geçirdiği az bir un ve yiyecekle kahvaltı yapıyor ve
                                  sabah çorbasını içiyordu. Bu arada eşek anırmaları
                                  ovayı dolduruyor, atların kişnemesi arada bir
                                  duyuluyordu. Horoz sesleri, köpek havlamaları ve
                                  evlerin üzerine çöken duman yukarılara kadar  sünüp
                                  geliyordu.
                                     Hacı dalgın gözlerle aşağıları bir kere daha seyretti.
                                  Sonra da  çakıl dolu yamaçtan,  yan  yan basarak
                                  yürüdü. Bastığı  yerden küçük taşlar yuvarlanıyor,
                                  ayakları kayıyor, fakat her seferinde bir adım daha
                                  yukarılayarak yürüyordu.
                                     İnsanlık namına nesi var nesi yoksa Hacı hepsini
                                  yitirmişti.  İnanç ve vicdani değerlerin hiç birisi yoktu.
                                  Kara  İsmail’in öğütlerini ve benzeri duyguları çoktan
                                  unutmuştu. Vahşi duyguları canlı, yine  yakıp
                                  yıkmaktan, öldürmekten başka bir şey düşünemiyordu.
                                  Üstünlük duygusunu böyle tadıyor, kendi dışındaki
                                  varlıkları kendisi için yaratılmış birer oyuncak gibi
                                  görüyordu.
                                      Onun  Eğri Kaya’da ki varlığını herkes biliyordu. Bu
                                  yüzden vadideki insanların gözleri kayadan ayrılmıyor,
                                  korkulu    gözlerle,   Hacı’nın    bulunduğu      yeri
                                  seyrediyorlardı. Onların korku dolu hayatı Hacı’ya
                                  büyük zevk veriyor, Hacı Eğri Kayadan ayrılmıyor,
                                  vadiyi gözlüyordu.
                                      Eğri Kaya Yılanlı Dağının Koyun Babaya bakan
                                  kuzey cephesinde ki yamaçta asırlardır yer tutmuştu.
                                  Kaya sanki arkadan itilince yuvarlanıp gidecekmiş gibi


                                                           172
   175   176   177   178   179   180   181   182   183   184   185