Page 183 - Yılınlı Dağı Kitap
P. 183
ruhen sakat bir adamdı. Ama niyet ahalisi bu sakat
canavarla iç içe yaşamak zorunda idi.
Böyle birini öldürmenin vicdan azabı çektireceğini
düşünmemeliydi. Jandarmanın, hükümetin, zaptiyenin
yapamadığını yapmak yanlış değildi. Ahmet kendine
ortadan kaldırmayı tasarladığı adamın masum biri
olmadığını tekrarlıyor, insanların ve Tanrı’nın
lanetlediği bir adama ceza vermenin yanlış
olmayacağını düşünüyordu. Ayrıca ortada onu
yakalayacak devlet, asayişi sağlayacak varlık
görünmüyordu.
Ahmet’in saklandığı yer kolay fark edilecek bir yer
değildi. Fakat gün ışığında yapılan en ufak bir hareket,
daha yukarıda bulunan birilerinin dikkatini çekebilirdi.
Ahmet zaten Hacı tarafından öldürüleceklerin listesinde
idi. Hacı onu dağda görürse sağ bırakmazdı. Bu
yüzden karanlığa kalmayı doğru buldu. Saklandığı
yerde, zihni dönüp dolaşıp Hacı’yı öldürme planına
geliyordu. Ancak babasının çiftesi ile bu iş yapılabilirdi.
Babasına kurt gördüm, onu avlayacağım mı demeli,
yoksa avcılığı mı bahane etmeliydi. Doğrusu olayı
olduğu gibi anlatmalıydı. Çifte olmadan yapacağı işi
düşünmek çok tehlikeli ve yanlıştı. Tek dolma tüfekle
bir kere ateş ederdi. Üstelik uzun namlu yön
değiştirmeye elverişli değildi. Bunlara zaman olur ki
büyük ihtiyaç belirirdi. Gavur Hacı’ya yedi canlı
derlerdi. Ahmet bu sözlerden korkmaz, bunlara
inanmazdı. Fakat çiftenin yedek gözü ikinci ateş imkanı
verirdi. Sonra çiftenin namlusu kısa olup, onula
namluyu çevirmek, konum değiştirmek mümkündü.
Ahmet Efendi karanlığa kadar bekledi. Hatta tilki
adımlarla Hacı’nın mağaraya dönüşünü bile hissetti.
Her şey yerli yerine oturunca Damlama Kaya’dan
sessizce indi. Eve ulaştığında Hacı Mustafa Efendi’yi
175